Her çocuk doğumdan itibaren cinsel ihtiyaçları olan cinsel bir varlıktır.
Bu nedenle vücudu, cinsiyeti, oluşumu, doğumu ile ilgili sorular baştan beri ebeveynliğe eşlik etmektedir.
Eskilerden beri cinsellik tabu bir konu olduğu için çoğu insan ebeynlerinden almaları gereken bilgileri arkadaşlarıyla bilgi alış veriş yoluyla edinirdi.
Velilerin utanç duygusundan dolayı okullara cinsellik konusu okullarda verilmelidir.
Çünkü hatalar insanlara mahsustur. Özellikle cinsellikte geri dönüşü mümkün olmayan hatalar yapılabilir: cinsel yolla bulaşan hastalıklar, istenmeyen gebelikler, cinsel istismar.
Bu yüzden çocuklara bilinçli ve güvenli tutumlar kazandırılmalı.
Çoğu ebeveyn çocuklarının erkenden cinsel yaşama atılmaktan tedirginlik duymakta.
Ayrıca ahlaki, dini vb nedenlerden dolayı kaçınmaktalar.
Okulların görevi değerler açısından nötr bir şekilde ve önyargısız cinselliğin aktarılması ve korunmasıdır.
Veliler ile okullar birbirlerine rakip değiller, iş birliği içinde çocuk ve ergenlerin bilgilere dayanarak davranışlarına karşı sorumluluk bilincini kazandırmak ortak hedefleri olmalıdır.
Cinsel eğitim hayat boyu sürmektedir
Cinsel eğitim oldukça kompleks bir süreçtir. Ebeveynlerin merkezi rolü vardır. Küçük çocukluk çağında ebeynler, eğiticiler, medya veya benzeri kaynaklar yoluyla bir çok değerler ve davranış normları aktarılmaktadır.
Her bir evrede cinsellik kendisini farklı bir şekilde ifade etmekte ve yeni bir anlam kazanmaktadır.
İlk 6 yıl içerisinde çocuklar tam bağımlılıktan kopar ve sınırlı bağımsızlıklarını kazanırlar.
Kendi bedenlerine dair bilinç geliştirirler.
Küçük çocuk yaşında da cinsel duygulara sahiplerdir. Bunları keşfedeler, sorular sorarlar, doktorculuk oynarlar. Çocuklarda ki cinsellik anlayışı bir erişkinin ki ile aynı değildir.
Ebeveynler bunu bildikleri takdirde normal olarak kabul etmekte güçlük çekmez, uyumlu ve uygun davranır, ve çocuklarının kişiliğini evde güçlendirirler.
Okula başladıklarında çocuklar bir çok farklı bakış açılarla yüzleşmekteler.
Bu nedenle cinsel eğitimde net (bilimsel) verilerle her bir çocuğun tutumunda beceriler kazandırmalıdır. Karar verme becerisi, sorun çözme kabiliyeti , yüksek kalitelidir cinsel eğitimin ana temasıdır.
Cinsel eğitim ebeynler ile iş birliği içinde gerçekleştirilmelidir. Uzmanlar, pedagoglar da düzenli seminerler organize etmeliler. Bilgilendirme dışında herkes şikayetlerini, kaygılarını, isteklerini ifade etmeliler.
Önemli olan ise cinsel eğitimin ömür boyu süren bir süreç olduğu bilginin verilmesidir, sadece o döneme ait bir ders konusu olmadığını idrak etmeliler.
Derslerde cinsel eğitim nasıl olmalı?
Çoğu yetişkinin aklında okulda verilen cinsel eğitimden ne kalmıştır?
Ya okullarda cinsellik aileden aldığı/almadığı kadarıyla derslerde eğitilmiştir ya da anatomi kursu gibi aktarılmıştır.
Önemli olan ise karşılıklı diyalogtur.
Soru sorabilmeli, sorularına cevap alabilmeliler.
Sorumluluk sahibi ve ayakları üzerinde duran yetişkin olmak
‘Bu beden benim. Hayır deme hakkım var.’
Bunun için cinsel eğitim önemli, gerekli ve doğrudur.
Çocuk bu sayede kendisinin, kişi olarak haklarının temel bilincine kavuşmaktadır.
Cinsel eğitimin ana teması salt cinsellik değildir, çocuğun psikoafektif ve psikoseksüel gelişimi, kendisi ile ve insanlar arası ilişkileri, sosyal sorunları ile ilgilenmektedir
HANIM DEMİRBAŞ
UZMAN SOSYAL PEDAGOG VE AİLE DANIŞMANI
Yorum Yazın