Ne güzel bir kelime, sözdür belki, bazen kabulleniş bazen de reddet me hali, keşke den çok iyi sanki. Yaşamda olan her canlının hayatın da ki bir saniyelik değişiklik domino etkisiyle milyonlarca hayatı etkilemez mi, değiştirmez mi? Analitik düşünme ve hesap becerimiz ne kadar gelişkin olursa olsun, kâğıt üzerine bu hesabı dökemeyiz. Kesin olan şu ki, yaşadıklarımızı, geride bıraktıklarımızı keşke deyip kendimize karamsar bir tablo çizmektense olumlu ya da olumsuz sonuçlar barındıran “BELKİ” sözü çok daha elverişli. Yaşanmış olduğundan çok emin olamasam da hikâye güzel, zaten hikâye de “yaşanmış ya da yaşanması mümkün” değil miydi?
<<İşsizin biri, temizlik işleri için Microsoft’a başvurur. İnsan Kaynakları, bir ön görüşmenin ardından test için yerleri temizletir ve:
“İşe alındın, e-mail adresini ver, sana başvuru formunu göndereyim, aynı zamanda, işe başlamak için geleceğin günü bildiririm” der.
Adam çaresiz, bilgisayarının ve dolayısı ile e-mail adresinin olmadığını söyler.
İnsan Kaynaklarından, onun adına üzüldüklerini, fakat e-mail’i yoksa, kendisinin de var olmadığını ve kendisi de olmadığı için işe alınamayacağını söylerler.
Adam umutsuzca, ne yapacağını bilmeden, cebinde sadece 10$ ile çıkar.
Ve bir markete girerek 10 kiloluk bir kasa domates alır. Kapı kapı dolaşarak, 2 saat içerisinde sermayesini ikiye katlar.
İşlemi birkaç kez daha tekrar eder ve aksam eve döndüğünde 60$’i vardır.
Ve bu şekilde yaşayabileceğini anlar, her sabah erkenden evinden çıkar ve aksam geç saatlere kadar çalışır ve her gün parasını üçe, dörde katlar.
Az bir zaman sonra, bir el arabası alır, bunu bir kamyonla değiştirir ve bir sure sonra artık, birçok araçtan oluşan bir nakliye şirketi sahibidir.
Beş sene geçer.
Adamımız Birleşik Devletlerin en büyük gıda nakliye şirketlerinden bir tanesinin sahibidir artık.
Artık ailesini ve geleceğini düşünmektedir. Genel hayat sigortası yaptırmaya karar verir.
Bir sigorta şirketini arar, kendine uygun bir plan seçer ve konuşma biterken, sigortacı, teklifi gönderebilmek için adamın e-mail adresini ister.
Adam e-mail’inin olmadığını söyler.
Sigortacı şaşırır:
“Hayret, e-mail’iniz yok ve bu hanedanlığı kurabildiniz. Düşünün, ya bir de e-mail adresiniz olsaydı kim bilir ne olurdunuz?”
Adam düşünür ve şu cevabı verir:
“Ne olacaktı, Microsoft’ta temizlikçi olurdum!” >>
Yaşayacaksanız belki alternatiflerini öngörüleriniz ile en akla yatkın olanlar da yoğunlaştırırsınız. Yaşamış, hayatınızın gerisin de kalmış ise ne keşke ne de belki demenin gereği de yoktur, sadece mazi ve hatıradır.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın