Bayramlarımız ki neşe bulduğumuz günler,neşemize neşe kattığımız günler. Acı ve hüzünleri bağrımıza bastığımız,gömdüğümüz günler. Belki zorla belki rol model de olsa bayram ruhi haline kaptırarak yaşadığımız günler.Milli bayramlarımızda ki coşkumuz artarak, ivme kazanarak devam ediyor ve edecekse, manevi, kutsal bayramlarımız da coşkusuyla devam edecektir.Alışılagelmiş kısır sohbetler, tartışmalar süredursun, hiçbir çağ, yöntem, yönetim değiştirmez, değiştiremez bu halimizi. Tarihe göz attığımız da asırlar boyu kutlanmış ve içerisinde kardeşlik, paylaşma ve dayanışmayı barındırmıştır.
Ramazan bayramın da iftar, sahur saatlerini, imsak saatlerini tartıştığımız gibi, bayram kurban bayramı ise kurban, vahşet benzetmeleri tartışmaları kaçınılmazdır. Kitap, film, resim tartışamıyorsak, harcıalem bir durum, ağızlar da persek olmuş, her insanın sarf edeceği bir kelamı, fikri var illa ki. Teknoloji hayatımıza çok olumlu, pozitif katkılar sağlasa da bayramlar da kullanmasak mı ne. Telefon açmak, ulaşamadıkları mızın en azından sesini duymak yerine sırasıyla mesajlaşmalar.Kendimize ait olan hayatlarımızı şen şakrak hale getirmek yerine kısıtlayan,daraltan yine kendimiz oluyoruz."Köydem indim şehire" misali, ne köylü kalabiliyoruz ne de şehirli olabiliyoruz. Teknoloji, sanayi ve makineleşmede ki gelişmeleri bayram uygulamalarına alsak, alsak da daha geniş ve rahatlıkla uygulasak.Kurban, çok laf etmek yerine,tek zerresini israf etmeden saklayabilecek paketleme şekilleri, nakletme yöntemleri ve amacına uygun tüm dünya insanlarının ekmeğine katık edebilme imkanı.Yazdıklarım yapılmıyor mu ? yapılıyor da halka açık değil, bir şüphe var, tedirginlik var toplum da, plansız programsız. Baba, çocuğuna alacağı yeni elbiseden fedakarlık etmişse,kendisi için üç yıllık gömleğinden vaz geçmemişse,kurban kararı vermişse,istiyor ki her haliyle göreyim.
Yazanlar da konuşanlar da, çok seviyoruz eleştirmeyi, eleştirmek güzel elbet,yeni fikirler, yeni akımlar oluşturmak ve en iyi ve güzel olana yol almak. Şen bir bayram yaşamak,bayram süresince de olsa acı ve hüzünlerimizi rafa kaldırsak. Kolay mı ? değil,hiç değil, ülkemizde yaşanan ve binlerce eve,temeline acı, hüsran öyle bir girmiş ki, acını rafa rafa kaldır demek nemümkün.Gerçeklerimizin farkındalığı ile bir nebze ışık,teselli, bir anlık unutma değil de uzaklaşma halleri. Bayramlarımız sandıkta, çekmecede saklı tuttuğumuz gülen yüzlerimizi çıkarma günleri. Farkın da olsak da olmasak da bir genç nesil bizlerle birlikte ömür yolculuklarını devam ettirmek de.Şen bir bayram özlemi duyabilmek için yaşamaları gerek.Bayramlarımız şen olsun, kardeşlik duygularımızın öne çıktığı güzel günlerin amelesi olalım,neşesi ve güzel anıları içine alan en olsun.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın