Eski yıllar dı,çok az aile yemeklerini ayrı tabaklar da yemeye başlamıştı.Yemekler tek sahana konulur ve tüm aile yemeğe oturur aynı sahana birlikte kaşık uzatırlar dı.Yemek tek çeşit,iyi ihtimal pilav olurdu,en iyi ihtimal salatanın da olması haliydi.Olur da ailenin bazı fertleri iş ya da okul gibi sebeplerle ailenin birlikte yemek yediği saate geç kalırsa yemek o kişiye ayrı hazırlanır dı.Yemeğini tek yemek durumun da olan kişiye yemek konulurken büyük ihtimalle şu soruya muhatap olurdu; “azcık da suyundan koyayım mı ? Yemekler sulu olsa da,dengeli dağıtılmak pay edilmek zorunluluğu vardı.Anneler,ablalar bu dengeyi hassasiyetle korumak zorunda idiler.Yemeği ben suyundan ayrı ya da sade suyundan yerim tercihi şık olmaz,kabul görmezdi.
Ülkemiz Cumhuriyet rejiminde olan,laik bir hukuk devletidir.İnanç ve ibadet serbestiyeti olmakla birlikte,devlete karşı olan görev ve yaptırım halleri adaletli olarak dağıtılmıştır.Her vatandaş inanç,mezhep gözetilmeksizin devletten hizmet alırlar,yükümlülüklerini de yerine getirirler.Devletin yazılı kanun ve yönetmenlikleri böyle olduğu gibi,teamüller de böyle uygulana gelmiştir.
Yurttaş her erkek gibi asker olmuş,vatani görevini yapmak üzere birliğin de görev almıştır.Devletin emniyet güçleri,askeri,polisi terörle mücadele ederken hayatını kaybeden kişiye manevi inancımız gereği “ŞEHİT” deriz,sevgi,saygı ve maneviyatımızla HAKK’a uğurlarız.Şehit olan can için ayrım yapmak,din ya da mezhebiyle bağlantılı tavır oluşturmak etik kurallara ve teamülümüze uygun değildir.Devlet ve Devletin her kademede ki görevlileri Dini tören ve ibadetlere Devlet temsilcisi olarak değil,etik kurallar gereği şahsi temsilleri ile var olurlar.Yurttaş vatan savunması,terörle mücadele halinde ŞEHİT olmuşsa kanun ve kurallar ötesinde her vatandaşın vicdani bir yükümlülüğüdür.Fert ölümü sonrası dahi,kişinin inancı,mezhebi,ibadet yeterliliği vb haller sorgulanıyorsa,durum vahimdir,vehamettir.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın