Atatürk’ü anlatıyoruz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, tüm dünyanın gıpta ile bakıp öğrendiği, özendiği. Dünya da açık ara hakkında kitaplar yazılmış, sayısı birinci, hakkında makaleler yazılmış, milyonlarca, açık ara sayısı önde. Şimdi biz halkımıza kalkıp Atatürk hakkında yazılar yazıp anlaşılmasını, algılanmasını, doğru şekliyle tanınıp sindirilmesini bekliyoruz. Türkiye’mizin, ülkemizin son 18 yılında hiçbir şey yapmayan yönetimine biat etmiş bir kitle var ve çok şeyler yaptığına inanıyor. Biz ya da benim gibi düşünen yazarlarımız Atatürk’ün 1923 ile 1938 yılları arasında, 15 yılda neler yapıp neleri başardığını yazıp, anlatmaya çalışıyoruz. Zor kelimesi yetersiz, çok zor, alabildiğine zor, anlatmak değil zor olan, tam manasıyla anlaşılmasını beklemek zor. Atatürk için neden 15 yıl dedim, cumhuriyet kurulduktan sonrası ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete yolculuğu olan 10 Kasım 1938 arası süre, 15 yıl.
Strateji uzmanı olmak, strateji dehası olmak, yaptıklarını da doğru sıralamak değil mi? Zira 1923 Cumhuriyetimizin kuruluşu olsa da altyapı, gereklilikler hazırlanmasa mümkün değildi. 1881 de başlayan mucize, 20.yüzyılının başlarından itibaren her an doğruya dair hareketlerle, girişimlerle, mücadelelerle, savaşla barışın iç içe olduğu uzun yıllar emek verilerek, hasta dedikleri, parçalanmış dedikleri, insanların fakirlik ve yokluğun dibine ulaştığı yıllar. İrade timsali Atatürk ne içeriden ne de dışarıdan destek olmaksızın, iradesine güven duyduğu birkaç arkadaşı ile mücadeleye başlaması. Kartopu misali, Türk Milleti şuuruyla, bağımsızlık şiarıyla, sömüren, sömürülen olmadan, milli egemenlik ilkesiyle yola çıkma. Dünya insanlarının, halklarının, olmaz, mümkün değil dedikleri, başarıyı, zaferleri elde ederek, 29 Ekim 1923 de Cumhuriyeti kurarak başarılmıştır. Halkı tebaa olan bir toplumdan yurttaşlık bilinciyle demokrasi ilkesini benimsemiş, bağımsız, özgür, hukuk iradesi, demokrasi idaresin de yaşayacak yurttaş oluşturmak, hiç kolay değil.
Ben en geride, ben en aşağıda, ben en zayıflığımla Atatürk dehasını ve mucize diye tanımlanacak yaptıklarını anlatıyoruz ki, en kolayı, çok kolayı. Anlaşılmasını, hemfikir olunmasını, doğru algılanmasını beklemek yok mu? Evet, ne zor, ne büyük müşkül, ne büyük muamma, pes etmek mi, vazgeçmek mi? hazırlanacak bu millet, öğretilecek bu halka, günümüzün pozitif olan neyi varsa temellerinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından atılıp inşasının yapıldığını.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın