Hayatlarımıza girdiğinden bu yana ilgimiz, alakamız ve kullanımımız sürekli artıyor internetin. Başlangıç günlerinde çok pasif gibi görünse de çağın gereklilikleri, günümüzün atakları ile internetin girmediği yer, sektör, uygulama hali kalmadı gibi. İnternet bağlantısı kuramadığımız yerde olmak, internetsiz yaşamak sanki özgürlüğümüzün kısıtlanması, esaret altındaymışız gibi bir algı oluşturmakta. Günlük yaşantılarımızda ki çokça şeyin karşılanması bilgi ya da sosyal iletişimlerimizin temel taşı internet artık. İlgisiz alakasız insanımız dahi interneti öğrenmek, kullanmayı becermek zorunda hissediyor kendisini. Hayatımıza yeni eklenen internet kullanımı elbette çokça faydaları, uzağı yakın edebilme özelliğinin yanında, zararlı, kötü, berbat durumları da içinde barındırıyor. Kötü, berbat, zararlı olan internet değil, insan eliyle yapılan uygulamalar ve tuzaklardır. Ciddiyetle, irdeleyerek, analitik düşünerek, zaman ve mekândan bağımsız bu güzel yapılanmayı, uygulamayı kullanmak elbette harika. Uzakları yakın etmesi, kayıtlarımızda yer alması, bilgi, fotoğraf ve görüntüleri gönderip alabilme özellikleriyle hayatlarımıza hız getirdi.
İnternetin sembolü haline gelen"@" işaretinin hikâyesini hiç merak ettiniz mi?
Sapienza Üniversitesi profesörlerinden Giorgio Stabilenin açıklamasına göre Internetin sembolü "@" işareti, 1536 yılında Latin Amerika’dan İtalya’ya mal taşıyan Floransa’lı tacirlerin oldukça sık kullandıkları bir işaret.
Yaklaşık 500 yıl önce tahılda ölçü birimi olan "amphora"nın sembolü olarak kullanılan "@" işareti uzak mesafeler arası ticareti belirtmek için kullanılıyordu.
İnternetin günümüzde Dünya’nın en uzak mesafelerini birbirine bağlayabilme gücünün olduğu göz önüne alınacak olursa bu sembolün 500 yıldır anlamını kaybetmediği ortaya çıkıyor.
İnternet zararları hayatlarımızda var ettiği endişeli halleri bir kenara bırakırsak, uzak mesafeleri yakın ettiği gerçeği gerçekten muazzam. İçinde bulunduğumuz coğrafya, yerleşke nerede ve nasıl olursa olsun, yeter ki internet bağlantısı olsun, çokça bilgiye ulaşabiliyor, alışveriş yapabiliyor, parasal işlemlerimizi ekranlardan yapabiliyoruz. Okuma, araştırma, geçmiş ve geleceğe ait bilgi ve öngörülere bakma, değerlendirme, yorum yapabilme imkânı parmaklarımız ucunda. Aşırı merak, yalan dolan, nasılsa kimse bilmezin arkasına saklanıp egolarımızı tatmin yanlarını görmezden gelirsek, internetin hayatımıza kattıklarını, hayatlarımıza sunduklarını pozitif değerlendirmek gerek. İnternetin savunuculuğunu yapmak ya da övgülere tabi tutmak değil niyetim, güvenlikten sağlığa, eğitimden, öğretime, ticarete kadar kazandırdığı pratiklik ve hızıdır dikkate almamız gereken. Yakın zaman içinde internet vasıtasıyla hiçbir kurum ya da kuruluşa gitmeden evimin elektrik aboneliği işlemlerini internet üzerinden yaptım. Burada ki olağanüstülük nedir; insan kalabalığı oluşturmadan, trafiği yoğunlaştırmadan, yorulmadan, yormadan işlemlerimi internet ve telefon görüşmeleriyle yaptım, hayata olumsuzluklar yansıtmadan yaşamak, yaşayabilmek de bir kazanım, fevkaladelik değil mi?
Çokça örnekleri kendi hayatlarınızda yaşıyor ve faydalarını görüyorsunuz. Sapla samanı karıştırmadan, doğruyla yanlışları harman etmeden, iyiyle kötüyü sarmadan odakta ki bilimsel bir buluşu, uygulamayı vurgulamaya, anlatmaya çalışıyorum. İnsanın olduğu her yer ve her süreçte, her buluş ve her uygulamada kötü girişimler, yanlış uygulama halleri de gördük, görmeye devam edeceğiz, acı gerçeğimiz böyle. Televizyonda ki 900’lü telefon hatları ve daha önceki yıllarda da telefon vasıtasıyla kurulan dolandırma uygulamalarını gördük, yaşadık. Ben yarım asrı geçmiş yaşam süreme göre yazıyorum elbette, ahizeli telefonları, televizyonun hayatlarımıza ilk girdiği siyah beyaz, tek kanallı yılları milenyum ve civarlarında dünya ya merhaba diyen genç kuşağımız nereden bilsin. Nereden bilsin sorusunun cevapları da yine internet vasıtasıyla mümkün, çokça kaynaktan araştırıp öğrenme, örneklemeleriyle bilgi edinmeleri mümkün. Negatifliklerini, ihtimallerini, etkileşimlerini bilerek, öngörerek, doğru tahminlerde bulunarak, internetin hayatlarımıza çokça güzellikler katması, sunması dilek ve temennimle, yaşayıp öğreneceğiz.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın