Mahkeme de ya da ifade alımı hallerinde değil sadece, normal hayat akışı içinde de dinlemeye ve dinlenmeye çok ihtiyacımız var. İnsanın dinlenmesi ve anlaşılması, doğru anlaşılması kadar güzel ne olabilir ki? İletişim kuramamak, anlaşamamak da ki büyük sorunumuz uzaklarda olmamız değil ki, kimse kimseye konuşma hakkı vermiyor, konuşma eyleminde ısrarcı da olsan, dinlemiyor ki!
..
Bir kamyonun Çarpmasıyla yaralanmış olan çiftçi Mehmet amca kazadan sorumlu tuttuğu taşıma şirketine dava açıyor. Mahkeme salonunda şirketin avukatı ile Mehmet Amca karşı karşıyalar, ve Avukat soruyor :
- Ama siz kazadan sonra gelen polis memuruna “ben çok iyiyim” demediniz mi?”
- Anlatayım ağam; Ben bizim eşeği gasabada satışa götürmek üzere gamyonetime bindirmiştim ki...
- Bırakın ayrıntıları Memet Bey, siz sadece soruma yanıt verin: Siz, kazadan hemen sonra gelen Polis memuruna “ben çok iyiyim” dediniz mi, demediniz mi?
- İşte anlatıyom ya Avukat bey; eşeği gamyonete yüklemiş, yola çıkmıştım ki...
Avukat tekrar adamın sözünü kesti ve Hakime dönerek:
- Sayın hakim, size olayın tam olarak nasıl gerçekleştiğini davacının kendi ifadesi ile almaya çalışıyorum ama, soruma yanıt vermiyor. Bu bey, kazadan hemen sonra olay yerine ulaşan polis memuruna ifadesinde “çok iyi” olduğunu söylemiş. Kayıtlara geçmiş. Şimdi, aradan kaç hafta sonra müvekkilime dava açıyor. Ben bu davada, bu şahsın mahkemeyi yanıltmaya çalıştığına inanıyorum. Lütfen, sadece soruya yanıt vermesini söyler misiniz? Hakim çiftçinin hikayesiyle ilgilenir gibiydi:
- Eşek hakkında söyleyeceklerini merak ettim aslında; Bırakalım da anlatsın....
Memet amca Hakime teşekkür ederek devam etti:
- İşte dediğim gibi, sayın Hakimim, tam eşeğimi gamyonetime bindirmiş şehre doğru gidiyodum ki, bu şirkete ait gucuman bi kamyon, “DUR” tabelasına aldırmadan üzerime sürdü ve bize çarptı. Ben yolun bi yanına fırladım, Garagaçan bi yana... Nasıl kötüyüm, nasıl kötü, anlatamam... Gıpırdanamıyom sancıdan... öte yanda Garagaçan bir anırıyo, bir anırıyokine, ortalık inliyo. Derkene bi pulis memuru geliveedi, Garagaçanın sesini duymasile önce ona dooru getti, eğildi, bahtı, tabancasına davrandı, alnının göbeenden Garagaçanımı urmasın mı??? Soonacııma, yolun garşı tarafına geçti, bana dooru geldi, dedikine:
- Eşeğin hali berbattı, vurmak zorunda galdım, “sen nassın ?” dedi...:) hadi erkeğisen kötüyüm de...
..
Dinlemek ve mutlak doğruya ulaşmak adına, gerçek olanla yüzleşmek adına, mahkeme salonunda olmasak dahi, bir davanın müdahili olmasak dahi, insanların dinlenmesini, dinleyebilme nezaketini kendi kişiliğimize ekleyebilir, çoklu ortam ve sohbetler de hâkim rolünü üstlenebiliriz.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın