Erkek okurlarım bilirler ki; adım adım yürümek askerlik görevini yaparken, mıntıka temizliği esnasında ki temel gereklilik, şarttır. Askerlik görevini hangi statüde yapmış olursa olsun bir süreçte mutlak mıntıka temizliğine katılmıştır, meslek olarak subay, astsubay, uzmanlar dahi en azından okul yıllarında bu organizasyonun, görevin içinde yer almış, mıntıka temizliğini yapmışlardır. Adım adım hareket edilerek tüm bölgenin eksiksiz ve tam gözden geçirilip, temizlenmesi hedeftir.
İçinde bulunduğumuz günlerde Elazığ merkezli ve çok büyük bir bölgede hissedilen, Elazığ ve Malatya illerimiz de can kaybı, yaralanmalar, yıkımlar olan bir deprem yaşadık. Merkezi ve yerel kurumlarımız, vicdan sahibi tüm insanlarımız bu deprem ve acılarını en aza indirmek için ne yapabiliriz, ne yapabilirim telaşında, uğraşında, çalışmalar devam etmektedir.
Deprem çalışmaları ile mıntıka temizliğini aynı yöntem ile yapmamız, merkezden tüm bölgeye açılmamız, adım adım hareket etmemiz ise imkânsızdır, yanlış ve kayıplar için davetiye çıkarma halidir. Şehir merkezleri nüfus yoğun yerlerimiz olduğundan elbette odak olmalı da, sarsıntı ve yıkım geniş bir bölgede hüküm sürdüğünden, en uzak mahalle, köy, yapayalnız evler dahi aynı öncelik ve hassasiyetle kontrol edilmeli, gözden geçirilmelidir. Merkezi yaşam alanına odaklanıp yaşama şansı olan, yıkıntı altına sıkışmış canlar, sesini duyurmaktan yoksun insanımız kendi haline bırakılamaz, bırakılmamalı.
Elazığ’da çaresizliği yaşayarak meselenin ayrıntılarında kaybolmamamız için serzenişini kâğıda döken bir yurttaşımız şunları yazmış;
..
Biz Elazığ'da can derdindeyiz.
Ambulanslar, kurtarma araçları rahat gitsin diye uğraşırken; bunlar geliyor diye, yolları kapattılar.
Devlet erkanı gelmeyin, bizim hizmet edilecek insanlara değil;
Can kurtaracak insanlara ihtiyacımız var. Hastanelerin hizmetini bile aksattınız.
Köyler yerle bir, hala yardım gitmedi.
İnsanlar aç. Eksi 15 derece soğukta çoluk çocuk dışarıda, herkes hasta oldu.
8 akrabam öldü, 2 si yoğun bakımda; enkazdan çıkmayanlar var.
TV'den izlemek, netten yazmak; bunlar gerçek yaşananlardan çok uzak...
Gelin Elazığ'a gözlerinizle görün manzarayı, çaresizliği...
Birgül Çelik
..
Tek bir canı dahi hayata dâhil etmek, çaresiz halde beklerken, bir insanın elini uzatması, sesini duyması, kimsin, nesin, neden sorularından uzak, insansın madem yaşama dâhil etmesi, ne güzel, ne muazzam. Ölüm ve yaralanmalar deprem ve tüm doğal afetlerin olası sonuçları, insan ve tüm canlıları birlikte yaşamanın merhamet ve bilinciyle, umutlarıyla yaşatmak, sen, ben, siz, biz, hepimiz, hepimizin asli, insani görevi, sorumluluğu.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın