Konuşmalarımıza ve yazılarımıza öyle tabirler,deyimler,sözler girmiştir ki,bazılarını hep merak etmişimdir.Merak sebebim ise bazılarının içeriği ve kullandığımız yer,tanım,izah aynı olmama halidir.”İki dirhem bir çekirdek” deyimini ben hep çok şık,albenisi yüksek manasın da kullanır ve algılarım.Halkımız da çoğunlukla bu şekil de ifade eder ve algılar.Kusursuz bir şıklık,özenli bir hal,kıyamazsın bakmaya durumları.Peki böylesi dilimize oturmuş bu deyim nerede,ne zaman ve nasıl oluşmuş;
"2 dirhem 1 çekirdek " deyimi nerden geliyor?
Keçiboynuzunun Yunanca adı keration.
İngilizce de carob,
Arapça da ise kırrat.
Keçiboynuzu tohumu yüzyıllar boyunca elmas ölçmek için kullanılmış.
Elmaslar keçiboynuzu tohumu ile tartılarak satılmış. Bu yüzden keçiboynuzu, kırat ya da karat denilen ölçüye adını vermiş.
Profesör Dr. Aydın Akkaya şöyle yazıyor:
Keçiboynuzu çekirdeği doğada ağırlığı değişmeyen tek tohumdur... Bütün tohumlu bitkilerden yalnız keçiboynuzu uzun süre suda bekletildikten sonra filiz verebilir.
Bu hem çok kuruduğu ve meyvesinden çıktıktan sonra son ve sabit ağırlığını aldığı için hem de içine su alması olasılığının çok az ve çok uzun zamana bağlı olduğu içindir.
Bu nedenle Araplar, Selçuklular ve Osmanlı döneminde ağırlık ölçüsü olarak kullanılmıştır... Dört tanesi bir dirhem eder. Dirhem değişmekle birlikte 3 gr. ağırlığı temsil etmektedir... Satıcı iki dirhemlik bir şey satarken (8çekirdek) lütfedip 1 çekirdek fazla tartarsa bu, malı alan kişinin itibarını gösterir.
Olağandan fazla giyinen, süslenen vb. kişilere de:
"İki dirhem bir çekirdek" denmesi bundan kaynaklanmaktadır."
Hayatımız da bilerek hiç fayda elde etme durumumuz olmasa dahi bilinmesinin bulmacadaki boş kareleri doğru dolduracağı kanaatin de ve bilmelerin gerekliliğine inananlardanım.
Mir Murat Demir
Yorum Yazın