Yeşil sanayi , çevresel etkileri en aza indirmeyi ve doğal kaynakları daha verimli kullanmayı hedefleyen yenilikçi teknolojiler ve uygulamaları içeren bir endüstriyel yaklaşım olarak tanımlanmaktadır. Arslan, Avrupa Birliği’nin de 2050 yılına kadar sanayi politikalarında köklü değişiklikler yapmayı hedeflediğini ve bu doğrultuda yeşil sanayi konusunda önemli adımlar attığını vurguladı. Yeşil sanayinin, çevresel etkileri en aza indirerek sürdürülebilir üretimi desteklediğini ve doğa dostu bir sanayi dalı olarak tanımlandığını belirtti.
Arslan, bu yaklaşımın atık yönetimi, enerji verimliliği, çevre dostu üretim teknolojileri ve yenilenebilir enerji kullanımı gibi alanlara odaklandığını ve böylece çevresel karbon ayak izinin azaltılmasının hedeflendiğini ifade etti. Yeşil sanayinin işletmelere sadece çevresel faydalar sağlamakla kalmadığını, aynı zamanda ekonomik faydalar da sunduğunu söyledi. Klasik üretim yöntemleri ile ilerleyen sanayilerin yeşil sanayi olmaları için izlemeleri gereken yolun yeşil dönüşüm olduğunu belirten Arslan, bu noktada sanayi yöneticilerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve hükümetlerin üretimleri yeşil dönüşüme yönlendirmeleri ve teşvik edici adımlar atmaları gerektiğini vurguladı.
Verimlilik artışı, atık azaltma ve yenilikçi çözümlerle rekabet avantajı elde etme gibi unsurların, işletmelerin uzun vadede sürdürülebilir bir başarı elde etmelerine yardımcı olacağını belirten Arslan, Türkiye’de Aralık 2023 itibarıyla 6 yıl sürecek ve 450 milyon dolar bütçeli Dünya Bankası destekli "Türkiye Yeşil Sanayi Projesi"nin başlatıldığını duyurdu. Bu projenin TÜBİTAK ve KOSGEB aracılığıyla işletmelere sunulacağını ifade etti.
Yorum Yazın