UZUN YILLAR YURT İÇİNDE VE YURT DIŞINDA BAŞARILI İŞLERE İMZA ATMIŞ BİR GAZETECİSİNİZ. SİZİ DAHA YAKINDAN TANIYABİLİR MİYİZ?
Eskişehir doğumluyum ancak aslen Hataylıyım. Polis emeklisi bir babanın evladıyım. Üniversite yıllarım ve mesleğe ilk adımı Akdeniz'in incisi Kıbrıs'ta attım. Reklamcılık ve Halkla ilişkiler mezunuyum. Gazetecilik mesleğine Kıbrıs'ın ilk Türkçe yayın yapan gazetesi ve Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük'ün kurduğu Halkın Sesi Gazetesi'nde başladım. Televizyona da üzerinde emeği olan bir başka değerli büyüğüm Ertan Birinci'nin kanalı Kıbrıs Genç Tv'de ilk adımı attım. Daha sonra İşadamı Asil Nadir'in imtiyaz sahibi olduğu Kıbrıs Medya Grubu'nda kariyerimi ilerletme fırsatı buldum. Ülkemizin köklü medya gruplarından Turkuvaz Medya Grubu'nu 6 yıl boyunca Kıbrıs Temsilcisi olarak temsil ettim. Ofis kapanınca Mayıs 2016'da Türkiye'de mesleğe devam etme kararı aldım. Bu meslek her zerreme işlemiş olacak ki başka alana hiç geçmeyi düşünmedim. Hep alanım dış politika oldu. Meraklıyım. İletişime önem veririm. Net work oluşturmakla başladım bu işe. Bu bana bir çok konuda ufkumu açmaya neden oldu. Daha diplomatik, pratik ve analitik düşünmenin yanı sıra diplomasinin temel kurallarını tanıştığım diplomatlarla ve yaptığım röportajlardan tecrübe edindim. Bir nevi diplomat gibi olduk desek yeridir. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, NATO, ABD, İsrail, İngiltere Yunanistan, Azerbaycan,Ermenistan Kazakistan ve İran gibi bir çok ülkede Dışişleri Bakanlığı gibi önemli diplomatlarla birlikte 40'dan fazla diplomatla önemli röportaj gerçekleştirme fırsatı bulmak diplomasiye olan merakımı şekillendirdi.
AVRUPA BİRLİĞİ BÜNYESİNDE BİRÇOK DENEYİMLİ MESLEKTAŞLA TANIŞTIM
AVRUPA BİRLİĞİ MEDYA KONSEYİ ÜYESİ VE BİRİNCİSİSİNİZ. BURADAKİ SÜREÇ NASIL İLERLEDİ?
Avrupa Birliği bünyesinde bir çok deneyimli meslektaşla tanıştım. Zaman zaman röportaj konusunda fikir alışverişi yaptık. Malum dış politikada iletişim becerisi ve deneyim önemli... Bazen farklı görüşte olsak da saygı çerçevesinde iletişimi sürdürülebilir noktaya taşımayı önemsiyorum. Eski çalıştığım TGRT Haber kurumu adına İsrail Hamas savaşını yerinde deneyimledim. Orada tarafsız bir yayıncılıkla örneğin Hamas'ın İsrail'e sızdığı bölgeyi, İsrail'in Gazze'ye yönelik orantısız saldırılarını deyim yerindeyse karşılıklı ne varsa aktardık. Bu bizi diğer meslektaşlarımın kıymetli emeğinden farklı kıldı. Avrupa'daki Türk gurbetçilerimiz yaptığımız yayınlara teveccüh gösterdi. Bu emek de AB'deki izlenme oranlarına yansıdı. Bunu sosyal medyada özellikle instagram hesabımdan atılan bir çok olumlu dönüşlerle perçinledim. Sıkı çalışmak titizlik objektif habercilik daima başarı getirir. Tabiri caizse bu kuralın meyvesini kameraman arkadaşım Yusuf Öztürk ile yemiştik.
DÜNYANIN KANAYAN YARASI, BÜYÜK ACILARA BEŞİKLİK EDEN FİLİSTİN İLE İLGİLİ YAYINLAR/ HABERLER YAPTINIZ. YAYINLARINIZ ULUSLARARASI MECRALARDA DA YER ALDI. BU ALANDA SAHADA OLMAK HEM GAZETECİ HEM İNSAN OLARAK SİZDE NASIL ETKİLER YARATTI?
Yıl 2020'ydi. Azerbaycan-Ermenistan savaşını yerinde izlemiştim Alper bey... Fakat İsrail-Hamas savaşı çok farklı. İki eşit devletin savaşı gibi değil. Bölgeye giderken tedirgindim. Sizi neler bekliyor bilmiyorsunuz. Televizyonda izlemek gibi değil. Her açıdan riskli ve tehlikeliydi. Bir kaç kez füzelerin hedefine maruz kaldık. Amacımız hem savaşı her yönüyle izleyiciye ulaştırmak hem de gerçek hayat hikayelerini aktarmaktı. Ondan fazla hayat hikayesini haber yaptık. Her biri ayrı bir tecrübe... İçinde çaresizliklerden tutun da anlamsız baskılara kadar bir çok yaşam öyküleri vardı. Haberciliğin sahada yapıldığını bir kez daha idrak ettiğim bir deneyimdi İsrail- Hamas savaşı. 41 gün kaldım. Ben bu kadar zaman ağır baskıya zor dayandım. Acaba dedim buradaki insanlar bu kadar psikolojik baskıya nasıl dayanıyor sorusunu her defasında kendime sordum. Travmaya neden oldu desem abartmam diye düşünüyorum.
TÜRKİYE HAYATLARINA, GÖNÜLLERİNE DOKUNUR
FİLİSTİN MESELESİ VE DİĞER ULUSLARARASI KONULARDA TÜRKİYE'NİN YÜRÜTTÜĞÜ DIŞ POLİTİKAYI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ? TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI ARENADAKİ GELECEĞİNİ NASIL GÖRÜYORSUNUZ?
Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikadaki etkisini "Filistinlilerin bize sıcak yaklaşımları yanı sıra "Gelin sizi özlüyoruz bekliyoruz" sözleri yeterli bir anlam ifade ettiğini söylemeliyim. Türkiye Cumhuriyeti ile gurur duymak isteyen Balkanlara, kara kıta Afrika'ya Gazze'ye hatta İsrail'e de gidebilir. Osmanlı dönemi ve sonrası Cumhuriyetimizle başlayan süreçte söz konusu saydığım coğrafyalarda biz bölgedeki kaynakları sömürmek yerine coğrafya insanının gönlünü kazandık. Bir Fransa bir İngiltere ile bizi en belirgin şekilde ayıran en önemli özellik bu. Söz konusu devletler coğrafyanın kaynaklarına Türkiye ise hayatlarına gönüllerine dokunur. Bugün Akdeniz'de birileri sizin hamlelerinizden çekiniyorsa; komşunuz Yunanistan'daki bir meslektaşım her sabah yayınında bizim yerli ve milli SİHA'larımızı KAAN'ı Hürkuşu örnek göstererek Türkiye'nin gelişmesi konusunda Atina'nın çaresizliğini haykırıyorsa demek ki iyi yoldayız. Demek ki etki alanımız geniş... Bunlar sadece aklıma gelenler. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Örneğin Rusya Ukrayna savaşında BM'nin yapamadığı tahıl koridoru anlaşmasını Türkiye yapıyorsa bu dış politikadaki önem ve gücünüzün en belirgin özelliğidir.
ABD'DE YAKIN ZAMANDA TRUMP'IN ZAFERİYLE SONUÇLANAN SEÇİMLER YAPILDI.TRUMP İLE BİRLİKTE ABD'DE VE ULUSLARARASI ALANDA NE GİBİ GELİŞMELER BEKLİYORSUNUZ?
Bazı konularda mütevazi olunmaz derler ya Alper bey... Ben sonucu Mart 2024'ten bu yana söylemiştim. Trump özellikle ilk 100 gün Biden'ın giderayak kendisini zora sokan politikalarla yoğun çaba harcayacak. ATACAMS ABD füzelerinin özellikle Rusya Ukrayna savaşında kullanılmasına onay veren Biden'ın amacı şu; "Al bakalım Trump madem savaşı bitirecem diyorsun işleri karıştırayım da gel de barışı sağla"... Trump döneminde özellikle Çin ile sıkı bir rekabet var. Trump'ın amacı kaybolan ABD imajının intikamını almak. Nasıl mı? Elbette hem teknoloji hem de ekonomik anlamda. Trump Çin'den Teknoloji alanında intikamını Elon Musk ile alacak. Boşuna kabineme alacağım demedi. Hatta ben ABD'de Trump-Musk koalisyonu diyorum. Nitekim görünen bu. ABD ile Çin aranında nüfuz ve rekabet savaşını belirgin ölçüde hissedebiliriz. Trump'ın İsrail'e olan desteği sürer. Amerika'nın değişmez politikaları başkanlara göre belirlenmez ve şekillenmez. İçerisinde CIA Pentagon'un yer aldığı Müesses Nizam'ın politikaları geçerlidir. Bunu da elbette unutmamak gerekiyor. Dolayısıyla Trump'ın alacağı kararlar sınırlı. Bakalım zaman ne gösterecek?
ULUSLARARASI ALANDA ÖNEMLİ LİDERLERLE VE BÜROKRATLARLA RÖPORTAJLAR, HABERLER YAPTINIZ. ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK NOKTASINDA ÖZELLİKLE RÖPORTAJ/HABER YAPMAK İSTEDİĞİNİZ BİR İSİM VAR MI?
Çok şükür önemli isimlerle röportaj yapma fırsatım oldu. Yunanistan eski Başbakanı Aleksis Çipras, Kıbrıs Rum Yönetimi eski lideri Nikos Anastasiadis ve şuanki lider Nikos Hristodulidis, ABD eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Pakistan eski Başbakanı İmrân Khan, ABD eski Kara Kuvvetleri Komutanı General Ben Hodges, Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Ümerov, Kazakistan eski Başbakan Yardımcısı ve Dış işleri Bakanı Muhtar Tileuberdi gibi İsrail, Irak Rusya, Özbekistan gibi ülkelerin eski bakanları ve diplomatları röportaj gerçekleştirdim. Ben Rusya lideri Putin ve ABD Başkanı Trump ile röportaj yapmayı çok isterim. Bakalım neden olmasın?
TÜRKİYE'DE GAZETECİLİĞİN GELDİĞİ NOKTAYI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Mesleğimiz bir öğretmen bir doktor bir hakim kadar kutsal. Neticede kamuoyunu doğru şekilde aydınlatmak büyük sorumluluk. Bu konuda bir çok meslektaşım dertli. Ben de hem fikirim. Yıllardır aynı yüzler aynı kişiler ekranlarda. Mental yorgunluk var medyada... Artık farklı yüzler gelmeli. İş üretim yerine deyim yerindeyse "ego kasmak" olmuş amaç. Esnafla halkla konuşuyoruz zaman zaman sıkıldık artık izlemiyoruz diyen çok. Bunu dikkate almak lazım. Neden diye soruyoruz kişiler anlattıkları haberlerin önünde olduklarını bunu farkedince de o kanalda fazla kalmadıklarını ifade ediyorlar. Bu konuda duyarlı olmak lazım izleyici bir tv kanalı için veli nimet... Söylenecek çok şey var ama susma hakkımı kullanmak en iyisi... Sektörü halk bizden iyi biliyor desem yeridir. Fazla söze gerek yok.
DİJİTAL MEDYA TÚRKİYE'DE SON YILLARDA BÜYÜK GELİŞİM GÖSTERDİ. MEDYA VE SANAT DÜNYASINDAN İSİMLER TALEP GÖREN FARKLI İÇERİKTE YOUTUBE YAYINLARI YAPIYOR. DİJİTAL MECRAYI NASIL BULUYORSUNUZ? DİJİTAL MEDYANIN GELİŞİMİ ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA KARASAL YAYINCILIĞI/ANAAKIM MEDYAYI NASIL ETKİLER?
TV'lerin ömrü 5 yıl daha... Bunu ben söylemiyorum dünyanın tanıdığı Avustralyalı medya patronu Rupert Murdoch diyor. İki yıl önce dijital medyanın yaygınlaşmasıyla gazetenin ardından TV'lerin de tarih olacağı sinyalini vermişti. Tâbi önemli ve çok etkili bir mecra. Fakat editöryal olgudan ziyade haberin ve bilginin doğruluğu süzgeçten geçmeli. Hala bu konuda sorun var. Bu aşıldığı vakit çok şey değişir. Ülkemizdeki dijital medyaya olan dönüşümü medya gruplarının bu alandaki yatırımlarını arttırmaya başladıklarından anlamak mümkün. Dijital medyada bir fark olmak istiyorsanız üretimi arttırmanız gerekir. Orjinal içerikler ve görsellikle birlikte sürekli dosya haberciliği analizler bir sıfır önde götürür yarışı...
BUGÜNE KADAR ANAAKIM MEDYADA BAŞARILI İŞLER YAPTINIZ. DİJİTAL PLATFORMDA OLMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Ben gelenekçi değil yenilikçiyim. Başarının olmazsa olmazı yenilikçiliktir. Yeni trendler yeni akım medyada da gelişim göstermeliyim diye düşünüyorum. Elbette dijital medyada da güzel icraatlara imza atacağıma inanıyorum.
KARİYER PLANLARINIZ NELER? ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE SİZİ HANGİ PROJELERDE GÖRECEĞİZ?
Ülkemizin önemli medya grupları ile görüşmelerim oldu. Şu aşamada sadece bekleme sürecindeyim. İnşallah yeni bir adreste kaldığımız yerden devam edeceğiz.
HAYATTA HER İNSANI GÜÇLÜ KILAN DEĞERLER SİLSİLESİ VARDIR. SİZİN YAŞAM MOTTONUZ NEDİR?
Benim mottom "güven al güven ver". İnanç azim sabır ve üretmek benim felsefem bu.
RÖPORTAJIMIZA KATILARAK BİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ. SON OLARAK HABER CADDESİ OKUYUCULARINA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Alper bey bu güzel röportaj için ben size ve haber caddesi okurlarına çok teşekkür ediyorum. Hayat kısa vakti iyi kullanmalı insan diyorum.
Röportaj: Alper ERGEZ
Yorum Yazın