BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ?
Tabii ben İzmirliyim ama babamın işi nedeniyle Ankara’da yaşıyorduk. Annemin sesi çok güzeldi. Annem İzmir Radyosu’na seçilmiş genç kızlığında ama dayım müsaade etmemiş. O ses ondan bana geçmiş demek ki. Ankara’da Türk sanat müziği konservatuvarına gittim. O dönemler 17 yaşındaydım. Bir gün ailecek gittiğimiz gazinoda sahnedeki sanatçı, şarkı söylememi rica etti. Bir iki Türk müziği şarkısı okudum. Sanatçının menajeri beni çok beğendi ve ailemin izniyle İstanbul’a getirdi. Sahneye çıkmak için annem ve babam ile gidip önce yaşımı büyüttüm. Kadromuzda Neşe Karaböcek, Gülistan Okan, Selçuk Ural, Müjdat Gezen, Perran Kutman vardı. O kadro ile Çakıl Gazinosu’nda çıktık. Mehmet Teoman da o sıra kabareler yapıyordu. Beni görmüş. Gülistan Okan’a sormuş ve tanımak istediğini söylemiş. Anlaştıktan sonra gazinolardan Mehmet Teoman’ın kabare ve müzikal ekibine geçtim. Bir süre sonra da Mehmet Teoman ile evlendim.”
TANJU OKAN’IN SEVDİĞİ KADIN EVİ TERK ETMEK ZORUNDA KALMIŞTI
MEHMET TEOMAN’IN YAZDIĞI TANJU OKAN’IN SESLENDİRİĞİ ‘KADINIM’ŞARKISI SİZE Mİ YAPILDI?
Gülerek yanıt veriyor… ‘Kadınım’şarkısı keşke bana yazılsaydı.O şarkının kadın kahramanı olmayı çok isterdim. Fakat değilim. Merhum Tanju Okan Mehmet ile çok samimi iki dosttu. Tanju’nun menajerliğini yapıyormuş o dönem Mehmet. Tanju’nun çok sevdiği aşık olduğu karısı vardı o zaman. Kadının ailesi rahmetli Tanju Okan ile olmasını istemiyorlarmış. Bir gün kızlarını yurt dışına göndermeye karar vermişler. Kızda evdeki eşyalarını, yani kıyafetlerini Tanju’nun evinden alıp gitmiş. O gece Tanju çok içki içmiş ve Mehmet’i aramış, ‘Çok kötüyüm’ demiş. Mehmet’te ona gitmiş sabaha kadar oturmuşlar Mehmet’te Tanju Okan’ın anlattıklarıyla bu şarkıyı yazmış. Yani bir döneme damga vuran bu şarkı böyle çıkmış ortaya… Keşke bana yazılsaydı.
GAZİNO KÜLTÜRÜNÜN BİTMESİ BÜYÜK BİR DARBEYDİ
PEKİ SAHNELERDEN NEDEN UZAKLAŞTINIZ?
Gazino kültürünün bitmesi tabi ki bizim gibi gazino sanatçılarına büyük bir darbe oldu. Şahsen ben gazinoların kapanmasıyla sahnelere küstüm. Ben şarkı okumayı, sahneye çıkmayı çok seven bir kadındım. Bu yüzden sahneleri bıraktım. Bence hiç iyi olmadı. Hiç güzel olmadı. Şuan bazı açık yerler var. Arkadaşlarımız oralarda sahne alıyor. Ama şimdilerde o gazinoların zarafeti ve güzelliği yok ne yazık ki… Gazinolar çok başkaydı. Biz seyirciye, seyirci bize saygılıydı. Şarkı söylerken çatal bıçak oynamazdı. Orkestramız da kıyafetine dikkat ederdi. Saçımızdan ayak parmağımıza kadar parfüm sıkardık. Gazinolar kapanmaya başladıktan sonra birkaç küçük yerde sahneye çıktım. O ruhu bulamadım ve mutsuz olmaya başladım.
EŞİM ÇOK ÇAPKINDI
PEKİ MEHMET BEY ÇAPKIN MIYDI?
Evet Mehmet çapkın bir insandı. Önce Nükhet Duru ile berabermiş. Sonra Ayşegül Aldinç ile 3 ay evli kalmış. Ardından da benimle 3 yıla yakın evli kaldı. Mehmet Teoman, evli erkek, baba gibi kalıplara sığamaz. Çok özgür bir adamdır. İyi bir koca değil ama çok iyi bir dosttur. Çok çapkındı. Ben evliyken de onu yakaladım ve ayrıldım. Çocuğumuz var, her zaman görüşeceğiz. Sahnede duruşum, şarkı söyleyişim. Her şeyi ondan öğrendim. Onunla olduğum sürede gazinolarda çalışmama izin vermiyordu, ‘Nesli gazino sanatçısı değil, kabare yıldızı’ diyordu.
BUGÜNE KADAR HİÇ UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?
Gülüyor…. O kadar çok anım var ki hangisini anlatsam. Ben size İzmir Fuarı’ndaki bir anımı anlatayım. O dönem İzmir Fuarı’nda çalışıyoruz. Muhteşem fuarlardı tabi… Çok kalabalık, çok, güzel, çok iyi sanatçılar sahne alıyordu. Çok güzel gazinolar vardı o zamanlar. Bütün sanatçılar Efes Oteli’nde kalıyoruz. Bazı akşamlar aynı gazinoda sahneye çıktığımız sanatçı arkadaşlarımla aynı araç ile gazinoya gidiyoruz. O kadar kalabalıktı ki fuar onca kalabalığın arasından geçmek zorundasınız. Onlarda dinmeye geldikleri sevdikleri sanatçıyı görmek için o taksinin etrafını sararlardı. Bir hayli gidemiyorduk. Sevdikleri sanatçılara dokunmak istiyorlardı. Bu çok başka bir sevgi anlatmakla bitmez gerçekten. Bu benim için unutulmaz bir hatıra.
ŞÖHRET OLMAK GERÇEKTEN BASİT DEĞİLDİ
ESKİ SANATÇILAR İLE YENİ SANATÇILAR ARASINDAKİ FARK NEDİR SİZCE?
Şu anda şöhret olmak çok kolay. Bizim zamanımızda şöhret olmak o kadar kolay değildi. O dönem şarkılarımızın TRT’de denetimden geçmesi için çok uğraşırdık. Gazinolarda solist altı çıkma gibi bir kanun vardı. O mertebeye ulaşmak ta pek kolay değildi. Gazetelerde sol başta olmak önemliydi solist altında bunlar önemli şeylerdi. Biz bunlarla uğraştık. Bunlar için inanılmaz çaba sarf ettik. Tırnaklarımızla kazıdık. Ama şuan öyle değil, Tabi ki yeni sanatçı arkadaşlarıma bir şey demiyorum. Çünkü devir bu devir. Onlarda devre uyuyorlar. Ama her şey çok kolaylaştı şimdi. Ben Mehmet Teoman’dan dolayı şov ve kabare yaptığım için bir parçam vardı İstanyol müzikli Türkçe sözlü bir parça. O şarkı için kendime kostüm diktirmiştim. Yani İspanyol kıyafeti ve siyah kıvırcık bir peruk böyle programın arasında içeriye girip bu müzikallerde alıştığım için soyunup giyinmeye hem bir şarkı için bir kıyafet giyiniyordum. Yani sahnede seyirciyi mutlu edebilmek için çok emek veriyorduk. O şarkılarımız geçsin diye gerçekten çok uğraşıyorduk. Eskiden albüm yapmak 10 şarkıdan oluşuyordu. Ama şimdi bir şarkı ile sanat dünyasına merhaba diyorsun. Bu da çok kolaylaştı. Medya çok fazlalaştı. Özelikle sosyal medya var. Yani burada şöhret olmak çok kolaylaştı.
OYUNCULUK TEKLİFİ ALDINIZ MI HİÇ?
Teklifler aldım tabi ki… Sinema ve dizilerde de oynayabilirdim. Çünkü Mehmet Teoman okulundan geçtim. Rol yapma yeteneğimde vardı. Ancak benim gönlüm sahnedeydi. Ben tam bir sahne aşığıydım. İşimi severek yapıyordum, mutluydum. O nedenle sinemaya pek sıcak bakmadım. O dönemler birçok mankenlik teklifi de aldım. Uzun boylu olduğum için… Ama onu da kabul etmedim. Şarkı söylemek istedim. O dönem Seda Sayan ile çok samimiydik. TGRT’de ‘Evimiz Olacak’ mı dizisi başlayacaktı. Seda bu dizide yer alacaktı. Seda bana sende oyna demişti. O dizide oynadım. Bir de Seda Sayan ile İzmir Fuarı’nda sahne alıyorduk. O dönem Çeşme’de bir sinema filmi çekilecekti. Seda o kadroda yer alıyordu. Benim de oynamamı istedi. Yani bir dizi ve sinema filminde oynadım. Benim gönlüm şarkıcılıktan yanaydı. Öyle de yaptım. Sahnede şarkı söylemeye devam ettim.
RÖPORTAJ: Habib BABAR
Yorum Yazın