Rodoplu; ‘‘Korona ile mücadelede Türkiye ciddi bir sınav vermektedir, aksayan ve eksik noktalar olsa da dünyada birçok ülkeden çok daha hızlı tepki vererek, önlemler alındı. Umre dönüşü karantinanın aksaması, seyircili spor karşılaşmalarının sonlandırılmasında gecikme, sokağa çıkma yasağı konusunda tercihin halka bırakılması gibi kararlar salgın ile mücadelede aksaklıklara yol açtı. Deneyimli ve sabırlı sağlık ordusu sayesinde Korona ile mücadelenin kazanılacağına inanıyorum. Bilimden kopmadan sürdürülecek mücadele mutlaka olumlu sonuç verecektir. Türkiye’yi şimdi ve çok yakın bir gelecekte bekleyen ciddi bir sorun var; Kaygı veya psikiyatrik tanımlamayla, yaygın anksiyete bozukluğu. Yaygın anksiyete bozukluğu, gerçek sorunlarla orantısız bir biçimde aşırı endişe ve kaygılanmayla seyreden bir psikiyatrik bozukluktur. Aslında kaygı bir tehlikenin ya da tehdidin sonucunda hepimizde ortaya çıkabilen bir duygudur. İş, sınav, sağlık, aileyle ilgili sorunlar, ekonomik sorunlar birçok insanı kaygılandırabilir. Kaygı, bir ölçüde bizim sorunlarla baş edebilmek için hazırlıklı olmamızı, bir tehlike durumunda da hızlı karar verip başa çıkmamızı sağlar. Normalde bu tür günlük kaygılar hafiftir ve baş edilebilir düzeydedir. Ancak kaygının süresinin uzaması, şiddetinin artması ve günlük hayatımızı etkileyip işlevselliğimizi bozması sonucunda yaygın anksiyete bozukluğu dediğimiz olay gerçekleşir. Bugünlerde her evde, her iş yerinde kaygı ve gelecek endişesi vardır. “Ne olacağım? Bana da bulaşır mı? Acaba hasta olur muyum ?” soruları hemen her bireyin ruhsal ve bedensel sağlığını tehdit etmektedir. Bu kaygının uzun sürmesi, beraberinde depresyon ve birçok kronik hastalığı da getirebilecektir.’’ diyen başarılı doktor, bu durumdan kurtulmanın yollarını da dile getirdi.
Rodoplu; ‘‘Korona virüsü çok ciddi bir hastalık, çok önemli bir hastalık! Çünkü hızlı yayılıyor, bir kişi 30 kişiye dağıtıyor, o zaman önemli bir hastalık olduğunu kabul edelim. Yok sayamayız, çocuklarımıza da bu gerçeği anlatalım ama insanın akıllı olduğunu ve bunu yok edebileceğini de paylaşalım, umutlu kalalım.. Evet, yok edebiliriz tedavisi bulunacak, aşısı bulunacak ve biz kurtulacağız buna inanalım. Bu süre zarfında evde izolasyonda kaldığımız süre içerisinde yapabileceğimiz müthiş işler var. Bakın size çok önemli bir şey önereceğim; yıllardır aklınızda kalmış, yapmak istediğiniz ama başlayamadığınız işler var ya, onlara başlayalım. Yabancı dil mi öğrenmek istiyorsunuz, tam zamanı! Bir enstrüman mı çalmak istiyordunuz, yıllarca hayalini mi kurdunuz, şimdi tam zamanı! Kitap okumak, hep okuduğunuz türdeki kitapların dışında başka başka alanlarda kitap okuyabilirsiniz. Çünkü beynimiz adapte oldu ve uyum sağladı, işlerin dışına çıktığında morali düzeliyor, daha iyi çalışmaya başlıyor, bunu unutmayın. Günlük rutinin dışına çıkın, günlük yazın, ne dersiniz? Bu yaşadığımız süreci bir deftere günlük olarak yazsanız, hani ortaokulda lisede günlük yerimiz vardı, günlükler tutardık, günlük yazı, mektup yazın, saklayın, sokağa çıktığınızda sevdiğiniz bir insana atın bu mektubu, şiir yazın. Günlük rutinlerinizin dışına çıkın ve bugünlerde ihtiyacı olan yalnız yaşayan teyzelerimizi halalarımızı, başka şehirlerde, başka ülkelerde yaşayan akrabalarımızı, dostlarımızı aramak için çok iyi bir fırsat, onları unutmayın, arayıp hâl hatır edin. Evde hayat var, evde spor egzersiz yapabilirsiniz. Kolalı içecekler çay kahve onların yanında ağır yemek ve bunlardan uzak durun özellikle bu dönemde. Tabii ki bugünlerde iyi uyuyabilmemiz için kaygıdan depresyondan koruna bilmemiz için omega-3 yağ asitleri ihtiyacımız var. Dışarıdan yediklerimizden yeterince alamıyoruz. O nedenle oranı yeterli olan omega-3 yağ asidi takviyelerini öneriyorum. Magnezyum öneriyorum, çinko öneriyorum, bağışıklık sisteminizin güçlü olması için antioksidanlarla beslenmenizi rengi koyu olan, mor olan, kırmızı olan, yeşil olan, bütün renkli sebze ve meyveler ile beslenmenin, tamamen doğal beslenmenizi öneriyorum. Bu günler geçecek, üzerimize kaygı yapışmasın. Depresyondan korunmanın bir tek çaresi var. Bedenimize güvenmek, kendimizi sevmek. Yarınların aydınlık ve sağlık dolu geçeceğini inanmak. Bütün anlattıklarım ve evde yapabilecekleriniz ile ilgili çok geniş önerilerimi sizlerle paylaşacağım. Evde yapabileceğimiz o kadar çok şey var ki dijital dünyanın nimetlerinden kendimiz için yararlanabiliriz, atlatacağız bugünleri’’ diye konuştu.
Yorum Yazın