Hakan Tabakan’ın kaleme aldığı Demonte, sizlerle buluşuyor. Parçaları bir araya getirmek zannettiğimiz kadar kolay olmayabiliyor veya kurduğumuz arzuladığımızla benzer bile olmaz ya da insan insanın kurgusu bile değildir. Otuzlu yaşlarının sonunda olan Aliye ile Yalçın, o gün ve akşamında hatta gece boyunca çok eğleneceklerini düşünerek demonte mobilya alırlar; iki koltuk, bir kanepe ve masa. Oyun boyunca, (altı veya yedi aylık) hamile Aliye’nin monte etme arzusu ve çabasını, Yalçın’ın beceriksizliklerini izleriz. Kurmaya çalıştıkça dağılan demonte mobilyalar mı yoksa bir eve sıkışmış hayatlar mı? Eksik olan kullanım kılavuzundaki bilgiler mi, karı kocanın ilişkilerine dair özverileri mi? Aradıklarıyla buldukları çok mu farklı, yoksa aslında tencere yuvarlanıp kapağını mı bulmuştur? Arzu mu, aşk mı? Tutku mu, mantık mı? Çocuk; bir evliliğin mecburiyeti mi, eziyeti mi? Aydan Hanım acaba bizimkilerin beceriksizliği ile dalga geçer mi veya bir forkliftin neden kornası olmaz? Acaba Oktay fena bir arkadaş mıdır? Ve saire…
Woody Allen’ın dediği gibi, bütün cevaplarınıza sorularımız var. Neticede karar vermek, yargı çıkarmak için yazmayız ve cevaplar soruları tahrik eder.
Hakan Tabakan’ın kaleme aldığı “Demonte”yi usta yönetmen Işıl Kasapoğlu sahneye koyuyor. Nilay Erdönmez ve Cem Zeynel Kılıç’ın rol aldığı oyunun dekor tasarımı Hakan Dündar, kostüm tasarımı ise Nalan Alaylı imzasını taşıyor.
Yorum Yazın