Adana’da bir ilköğretim okulunda öğrenim gören yaşları 11 ve 12 olan 16 kız çocuğuna sözlü ve elle ‘cinsel istismarda bulunup, hürriyetlerinden alı koyduğu iddia edilen’ okul kantincisi 51 yaşındaki A.Ş.’nin 352 yıl hapis cezası ile cezalandırılması istemiyle yargılanmasına devam edildi. Bazı mağdur öğrenciler ile anne ve babaları şikayetlerinden vazgeçerken sanık A.Ş., “Ben bir şey yapmadım. Benim psikolojim bozuldu” dedi.
Yüreğir İlçesi’ne bağlı bir ilköğretim okulunda Nisan 2016’da 16 kız öğrenci kantin görevlisi A.Ş.’nin kendilerine elle ve sözlü olarak cinsel istismarda bulunduğunu ailelerine ve okulun rehber öğretmenine söyledi. Bunun üzerine kantince A.Ş. tutuklanıp hakkında dava açıldı. Adana 7.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki utanç davasının 3.celse duruşmasına tutuklu sanık kantinci A.Ş., bir mağdure öğrenci, 3 müşteki ile avukatları katıldı.
Sosyal hizmetler uzmanının gözetiminde ifadesi alınan mağdure 11 yaşındaki A.K., sanık kantinciden şikayetçi olmadığını söyledi. Sanığın kendisine bir şey yapmadığını belirten A.K., “Zaten ben kantine gitmezdim. Sabah evden giderken annem çantama yiyecek koyuyordu. Ben de bunları okulda yiyordum. Ben arkadaşlarımın söylentileri üzerine olayı öğrendim” dedi.
Mahkeme başkanının soruşturma aşamasındaki ifadesini okuması üzerine küçük öğrenci, “Benim ‘Bir kez de bana gel bir öpeyim dedi’ şeklindeki beyanım yazılmış ise de bana böyle bir şey söylemedi. Ben arkadaşlarıma söylendiğinden bahsetmiştim, yanlış yazılmış olabilir” dedi.
A.K.’nin annesi G.K. da, olayı tam olarak bilmediğini söyledi. Kızının arkadaşlarından duyduğunu kendisine anlattığını ifade eden G.K., “Kızım, sanığın kendisine bir şey yapmadığını söylemişti. Bu yüzden sanıktan şikayetçi değilim” dedi. Öğrenci velisi M.Y. de, kızının sadece sanığın kendisine sözlü tacizde bulunduğundan bahsettiğini belirterek, “Kızım sanığın kendisine ‘c anım, gülüm, bebeğim’ gibi sözler söylediğini bana söyledi. Kızıma doğrudan bir eylemi olmadığından sanıktan şikayetçi değilim” diye ifade verdi.
Müşteki H.A. da, sanığın kızına bir şey yapmadığını belirtip şikayetçi olmadı.
Daha sonra söz hakkı verilen sanık A.Ş., “Ben bir şey yapmadım. Benim psikolojim bozuldu” diyerek tahliyesini istedi. A.Ş. davanın ilk duruşmasındaki savunmasında ise suçsuz olduğunu iddia ederek kendisini şöyle savunmuştu:
“Ben kantinin devrini aldıktan sonra bir kaç kez bilmediğim şahıslar telefonla arayarak ‘bu kantini ne için devraldınız, biz dururken siz niye aldınız?’ diye söylediler. Ben kendilerine ‘benim gözüm yok buyurun size devredeyim’ diye cevap vermiştim. Bana karşı komplo yapıldığını düşünüyorum. Bana soruşturma sırasında kamera kayıtlarını göstermişlerdi.
Bir görüntüde ben kazara ayağım takılıp düşerken çocuğun üzerine elim gelmişti. Diğer görüntüde ise kantinin iç bölümüne geçtiği için bu kişiye kızıyordum görüntüler bundan ibarettir. Bu çocukların hiçbirine cinsel istismar ya da cinsel tacizde bulunmadım, hürriyetlerini kısıtlamadım. Benim eşim çocukları sever onlara takılırdı, ben onlara iddianamede belirtilen ‘aşkım, bebeğim’ gibi sözleri söylemedim, ben öğrencilerin yanaklarından öpüp diğer cinsel davranışlarda bulunduğum iddiası yalandır. Mağdurlardan bazıları benim öz kızım gibidir, babası çok yakın arkadaşımdır o nasıl bana böyle iddiada bulunuyor anlamış değilim.”
Mahkeme heyeti, tutuklu sanığın tutukluluğunun devamına karar verirken ifadeleri alınamayan 7 kız öğrencinin mahkemeye getirilmesi için duruşmayı imleri bir tarihe erteledi. KAYNAK/Neşet KARADAĞ/Günaydın Adana Gazetesi
Yorum Yazın