NE ZAMANDAN BERİDİR TÜRKİYE DESİNİZ?
Yaklaşık 11 yıl önce bir giyim firmasının katalog çekimleri için geldiğim İstanbul’a gelmiştim. Türklerin misafirperverliği ve İstanbul’un büyüleyici güzelliği burada yaşamama neden oldu.(Gülmeye başlıyor…) İyi ki gelmişim, iyi ki Türkiye’deyim. Burası benim 2. Vatanım gibidir. Benim çifte vatandaşlığım var. Hem Rus, hem de Azerbaycan vatandaşıyım. İnşallah yakında Türk vatandaşı da olurum.
HZ. ALİ’NİN HAYATINI İZLEDİĞİMDE GÖZ YAŞLARIMA HAKİM OLAMADIM
PEKİ TÜRKİYE’YE GELDİKTEN SONRA HAYATINIZDA NELER DEĞİŞTİ?
Türkiye’ye geldikten sonra hayatımda birçok şey değişti. Örneğin ezan sesi beni çok etkilemeye başlamıştı. Her ezan okunduğunda inanılmaz huzur buluyordum. Bir gün Hz. Ali’nin hayatını anlatan bir film izledim. Bu film beni çok etkiledi. Öyle ki filmi izlediğimde göz yaşlarımı tutamamıştım. Ramazan ayına kısa bir süre vardı. İşte o filmden sonra Müslüman olmaya karar verdim. Ve İslamiyet’i seçerek Müslüman oldum. Ramazan’da orucumu tuttum. Namaza kılmaya başladım ve Evliyalarım türbelerini ziyaret ettim. Şu sıralar Kur-an’ın Türkçe mealini okuyorum. Tek hedefim Kur-an’ı kerimi Arapçasını da öğrenmek. İnşallah nasip olur.
BAŞKA NELER OLDU PEKİ?
Ben Çocuk Psikolojisi doktoruyum. Ekstra Kadın Doğum ihtisası da yaptım. İnşallah yakında özel bir hastanede Kadın Doğum Doktoru olarak ta göreve başlarım.
HEM MODELLİK, HEM DOKTORLUK HEM DE OYUNCULUĞU BİR ARADA YÜRÜTECEĞİM
ONCA GÖREVİ BİR ARADA YÜRÜTMEK ZOR OLMAYACAK MI?
Gülmeye başlıyor… Modellik, podyum mankenliği benim için çok büyük bir aşktır. Ben modelliğe 16 yaşında başladım. Yani hem eğitimimi yapıyor, hem de modellik yapıyordum. Modellik benim çocukluk hayalimdi ve onu gerçekleştirdim. Okulumu da başarılı bir şekilde bitirdim. Kadın Doğum doktorluğunu da çok istiyordum. Yaptığım ihtisas ile birlikte bunu da başardım. İnşallah en kısa zamanda hastanede hastalarıma bakmaya başlayacağım. Doktorluk ve modelliğin yanı sıra oyunculuğa da ağırlık vereceğim. Yani koşturmaktan keyif alıyorum. Sevdiğim işleri yapınca da yorulmuyorum. bu işlerimi bir arada yürütüp zirveyi yakalayacağım.
DAHA ÖNCE OYUNCULUK DENEYİMİNİZ OLDU MU?
Oldu tabi… Ancak istediğim düzeyde olmadı. Kısa rollerde oynadım. Sonra güzel teklifler aldım. Fakat kendimi hazır hissetmediğim için teklifleri nazikçe geri çevirdim. Bir süre oyunculuk eğitimi aldım. Yakında yeniden almaya başlayacağım ve oyunculuğa donanımlı olarak başlayacağım.
MODELLİK MACERANIZ NASIL BAŞLADI?
Fiziğime ve yüzüme güvendiğim için ve her giydiğim kıyafeti üzerimde yakıştırdığım için modelliğe başlamak istedim, modellik kesinlikle özgüven isteyen bir meslek bu konuda kendime çok güveniyorum. Biraz önce de ifade ettiğim gibi modellik çocukluk hayalimdi.
İYİ MODEL SADECE KIYAFETİ TAŞIMAKLA OLMUYOR
BÜYÜK BİR AŞKLA YAPTIĞINIZ MODELLİK MESLEĞİ SİZİN İÇİN NE İFADE EDİYOR?
İyi model sadece kıyafeti taşımakla olmuyor. Bence taşıdığı kıyafetin ruhunu da iyi şekilde yansıtması gerekiyor ve elbette zarafetini ortaya çıkarması benim için modelliği ifade ediyor. Modellik aklımızda zarafet ve inceliği çağrıştırmalıdır. Bu inceliği ve ruhu taşıyamayan benim açımdan modellik yapamaz. En önemlisi o zarafeti taşıyabilmektir. Bu özelliği herkes taşısaydı herkes model olurdu zaten. Ama şu eleştirimi de söylemeden geçemeyeceğim, kafasına göre model olacağım dememeli insanlar. Daha profesyonel olunması gerekiyor.
MODELLİKTE DAHA FAZLA YÜKSELMEK İSTİYOR MUSUN?
Evet benim için bir sınırı yok. Yükselebildiğim kadar yükselmek istiyorum. Tabii modellikle birlikte oyunculuk ve doktorluk mesleğimle de hedefi 12’den vuracağım.
BİRAZ DA AŞKTAN BAHSEDELİM, AŞKA İNANIR MISINIZ? HAYATINIZDA BİRİ VAR MI?
Bu sorumuz karşısında kahkaha atmaya başlıyor… Hayatımda çok sevdiğim annem ve köpeğim var. Kalbimi aşka kapatalı yıllar oldu. Ben aşka inanmıyorum. Sadece saygıya, bağlılığa, alışkanlığa sevgiye ve güzel vakit geçirmeye inanıyorum. Yani hayatımda biri yok.
KENDİNİZİ ELEŞTİRİR MİSİNİZ?
İnsan kendisiyle her zaman yüzleşmeli. İnsanlar bazen bununla yüzleşmekten çok korkuyor. Korku korkaktır, üzerine giderseniz korkar ve kaçar. Yanlış yollar bizi doğru kapılara götürür, ama bunun için neden yanlış yola girdiğimizin farkına varmamız gerekiyor. Bir süre sonra kapıları açan anahtarın mutluluk olduğunu anlıyorsunuz ve ben mutlu olmaya devam etmek için hatalarla yüzleşmeye çalışıyorum. Bu da kendinizi eleştirmeden olmuyor.
ÇOK SAYIDA ÇEKİME GİRİYORSUNUZ. HER HAFTA FARKLI YERLERDE OLUYORSUNUZ. PEKİ, FORMUNUZU NASIL KORUYORSUNUZ?
Her şeyden önce düzgün beslenmeye dikkat ediyorum, olabildiği kadar stresten uzak yaşamaya çalışıyorum. Sigara içmiyorum, alkolden uzağım ve bu da benim formumu korumamda çok etkili oluyor. Uyku düzenime çok dikkat ederim ve bu en önemli faktördür. Bol bol su içmek ve sabahları her kalktığımda yeşil elma yemeden güne başlamıyorum. Sütü çok severim, kahve ve çay içmem. Onun yerine taze sıkılmış meyve suyunu tercih ederim. Düzenli yürüyüş yaparım. Eğer çok yoğun değilsem hafta sonları yürürüm ve tabi ki pilates yapıyorum. Buradan kadınlara tavsiyem, pilates vücudu o kadar topluyor ki yapmadan aradaki farkı fark edemezsiniz. Açıkçası kendimi, vücudumu çok seviyorum. Kendini seven fiziğine de dikkat eder diye düşünüyorum. İnce kalmamın diğer bir sebebi de her öğün düzenli ve yavaş yiyorum. Asla yemeyi hızlı bir şekilde yemiyorum. çünkü sindirim için yavaş yenilmesi gerekir. Hızlı yenildiği takdirde daha çok kilo almaya sebep olacaktır. Herkese bol bol su içmelerini tavsiye ederim.
RÖPORTAJ: Habib BABAR
Yorum Yazın