BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
Ben 1994 yılında Antalya'da dünyaya geldim. İlköğretim ve lise yıllarımı da orada tamamladım. Çocukluk ve ergenlik yıllarım biraz zorlu geçti. Yaramaz ve hırçın bir çocuktum. Annem ve babam ben 4 yaşındayken ayrılmışlar, aslında o dönemler başladı hayat hikâyem annem sırtladı bütün yükümü. Çünkü çınar ağacım dediğim babamı 2007 yılında en ihtiyacım olduğu zamanda kaybettim. (Gözleri doluyor…) O yıllarım kendimi bulmakla geçti. Benim için psikolojik olarak mücadelenin yoğun olduğu zamanlardı. Ben aslında biraz geç olgunlaştım. Annemin hakkını ödeyemem üzerimde emeği o kadar çok ki. Oyunculuğa olan ilgimde o yaşlarda kendini göstermeye başladı aslında tam kendimi aradığım dönem, ait olduğum yerde buldum kendimi. Tiyatro'da. Annem uçak bileti satış noktasında çalışırken beni oyalanmam için gişenin hemen arkasındaki devlet tiyatrosuna götürürdü ve aynı oyunları her gün defalarca izlerdim. Sahnede oyuncuları izlerken kendimi orada hayal edip büyülenirdim ve bütün oyuncuların repliklerini eve gittiğimde kelimesi kelimesine oynardım. Bu sevgi git gide büyüdü ve ben oyuncu olmalıyım dedim.
ANNEM İLE İSTANBUL’A YERLEŞTİK
PEKİ BU İSTEĞİNİZ OLDU MU?
Tabii ki oldu. 2017 yılında Annemle birlikte İstanbul'a yerleştik. Sadri Alışık Akademi'de oyunculuk eğitimlerimi aldım. Yılmaz Gruda, Ayhan Eroğlu, Ayhan Işık gibi Çok değerli hocalarla çalıştım. İlk kamera deneyimim Çukur dizisiyle oldu hatta ne ilginçtir çocukluğumdan beri büyük bir Nejat işler hayranıydım ve ilk yer aldığım projede de kendisiyle oynama fırsatım oldu. İlk deneyimim için oldukça şanslı bir başlangıç oldu diyebilirim. Yaşadığım o duygu paha biçilemezdi. O kameranın karşısına geçtiğimde adeta kendimden geçiyorum. Bu tarif edilemez bir duygu benim için. Mesleğime aşığım. Çok sevdiğim ve hayatımda önemli bir yeri olan usta oyuncu Ayhan Eroğlu ile birlikte de ileri seviye eğitimler aldım. Kendisine de buradan teşekkür etmek istiyorum üzerimde emeği çoktur.
HEDEFİNİZ NELERDİR?
Hedefim Oscar ödülü alan ilk Türk oyuncu olmak. Bunu başaracağıma inanıyorum. Dünyada örnek aldığım tek idolüm diyebileceğim aktör Johnny Depp. Adete gözleriyle oynuyor o vücut dili, mimikleri oldukça etkiliyor beni. İleriye dönük planlarımda önce ülkeme ve milletime bir oyuncu olmak istiyorum. Sonrasında ise ülkemin gurur duyduğu dünya çapında bir aktör.
SET ŞARTLARI ÇOK ZOR
SEKTÖRE GİRERKEN ZORLANDIĞINIZ ZAMANLAR OLDU MU?
Elbette oldu. Şimdi bunu burada uzun uzun anlatmak isterdim ama öncelikle şunu söylemek istiyorum, dışarıdan görüldüğü gibi kolay bir meslek değil. Bunu özellikle yeni oyuncu arkadaşlarımız çok iyi bilirler. Eskiden televizyonlarda dizi izlerken, kurgusu, montajından ibaret sanardık herşeyi. Aslında değilmiş. Set şartlarının ne kadar zor olduğunu ve beklemenin, sabretmenin, mücadele etmenin ne kadar değerli olduğunu öğreniyorsunuz. Özellikle genç, oyuncu olmak isteyen arkadaşlara bunu açık yüreklilikle söylemek istiyorum. Eğitim şart! Sonrasında doğru kişilerle iletişim kurabilmekte en az eğitim kadar önemli.
OYUNCU OLMASAYDINIZ YAPMAK İSTEDİĞİNİZ BİR İŞ VAR MI?
Ben 6 yıl profesyonel olarak müzikle uğraştım. Muhtemelen oyuncu olmasaydım mesleğim müzisyenlik olurdu. Ben sanırım sanat için doğmuşum... (Gülüyor)
ÇUKUR BANA ŞANS GETİRDİ
İLK OYUNCULUK DENEYİMİNİZİ ANLATIR MISINIZ?
İlk olarak Çukur dizisinde oynadım. Hatta bu konuda kendimi şanslı bulurum çünkü küçük yaşlarda Nejat İşler hayranıydım. Onun dizileriyle büyüdüm ve sektördeki ilk işimde kendisiyle birlikte oynama fırsatım oldu. Bu benim için inanılmaz bir tecrübe ve şanstı. İlk oyunculuk deneyimimde bu şekilde başlamış oldu.
PROJELERİNİZ VAR MI? YENİ PROJELERİNİZ OLACAK MI?
Evet var. Şuan ön hazırlıklarını sürdürdüğümüz bir sinema filmi projemiz var. Modifiyeli arabaları konu alan bir proje olacak. Üzerinde titizlikle çalışıyoruz daha önce Türkiye'de yapılmamış bir iş izleyicilerimizinde ilgisini çekeceğini düşünüyorum.
ÖRNEK ALDIĞINIZ BİR SANATÇI VAR MI?
Evet, Johnny Depp.
OYNADIĞINIZ SON ROLÜN SİZE BENZEYEN YÖNLERİ VAR MI?
Aslında buna şöyle cevap verebilirim bana benzemesinden daha çok her oynadığım karakterde kendimde yeni şeyler keşfediyorum. Çünkü kendimden veriyorum. Mesela şuan Emanet dizisinde "Zaim" diye tefeci bir karakteri canlandırıyorum. Bana benzer hiç bir özelliği yok ama ben tefeci olsam nasıl biri olabilirdimi o karakterle görüyorum. Buda kendimde hiç bilmediğim özellikleri keşfetmeme yardımcı oluyor. Keyifli.
İZLEYİCİ TARAFINDAN İLGİ NASIL?
Oldukça iyi! Bana verdikleri destek o kadar değerli ki. Bana güç katıyorlar. Sosyal medyadan çok güzel mesajlar alıyorum ve olabildiğincede mesajlara yanıt vermeye çalışıyorum. Fanlarımla arkadaş gibiyiz. Kolaylıkla iletişim kurabiliyorlar benimle.
BOŞ VAKİTLERİNİZİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Ben evcimenim biraz. Boş vakitlerimde genelde evde olmayı tercih ediyorum. Ev benim konfor alanım. Tipik bir Boğa burcuyum ve çok fazla konfor alanımdan çıkmayı sevmiyorum. Film izlerim, kitap okurum ve bol müzik dinler arkadaşlarımla sohbet ederim.
KENDİNİZDE SEVDİĞİNİZ VE SEVMEDİĞİNİZ ÖZELLİKLER NELERDİR?
Sabırsızım ve ani sinirlenebiliyorum. Sanırım bu özelliğimi çok sevmiyorum ama kinci değilimdir sinirim geçince yelkenleri suya indiririm. (kahkaha atarlar). Sevdiğim özelliğimde sıcakkanlı ve içten oluşum olabilir. Samimi gelmeyen her şey uzaktır bana.
RÖPORTAJ:Habib Babar
Yorum Yazın