MERHABA MELİS HANIM HABER CADDESİNE HOŞ GELDİNİZ ÖNCELİKLE BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ?
Merhabalar ben Melis Kar, Türkiye / Antakya doğumlu bir şarkıcı ve şarkı yazarıyım. 7 yaşında piyano ile tanıştıktan sonra kanıma işleyen müzik sanatının bana kurdurduğu hayallerin peşinden koşarak, nihayetinde 2014 yılında yayınladığım 12 şarkıdan oluşan “Kaçak” adlı albümümle profesyonel müzik kariyerime adım attım. Bu meşakkatli ve heyecanlı yolun tam 10. yılında da “Yatıya” adlı şarkımla çok daha geniş kitlelere kendimi ve müziğimi duyurdum. Ömrüm yettiğince fikirlerimi ve duygularımı, başta müzik olmak üzere, sanatın çeşitli dallarıyla ifade etmeye tutkulu ve iştahlı bir insan olarak hayatımı sürdürmeyi planlıyorum :)
MİMARLIK MEZUNU OLDUĞUNUZU BİLİYORUZ. PEKİ MÜZİĞE GEÇİŞ NASIL OLDU?
Sanatçı olabilmek, yeteneklerini paraya dönüştürebileceğine aileni ikna etmek, ülkenin kaotik gündeminde geleceğini sağlam kazığa bağlama zorunluluğu; bunların hepsi bayağı zor konular. Anadolu lisesinde sayısalı seçip, fena da olmayan bir puan yapınca mimarlık okumaya karar verdim. Çünkü zaten hep devam eden piyano eğitimi ufkumu genişletmiş, bana şarkı söyleyebilecek, bi şekilde müzikal hayallerimin peşinden koşabilecek altyapıyı yaratmıştı. Mimari de; insan doğasını anlamak, çözümlemek ve estetik yaratmak için büyük bir disiplin ve sanat dalı olarak kafamı başka türlü açacaktı. Fakültenin ikinci yılında rahat duramayıp O Ses Türkiye’ye katılıp üniversite yıllarımı daha da zorlaştırmanın bir yolunu buldum zaten hahahahahahaha.
O SES TÜRKİYE YARIŞMASINA KATILMAYA NASIL KARAR VERDİNİZ. YARIŞMADAN SONRA HAYATINIZDA NELER DEĞİŞTİ?
Bayağı bir gün yine mimari jüri öncesi proje sunum-maket hazırlığındayken kırmızı bir ışık belirdi tvde. ‘The Voice’ formatı 35 ülkede birden yayınlanırken bir de Türkiye’de başlıyorsa eyvahlar olsun hemen risk budur dedim, demo kayıtla başvurdum. Ertesi gün arandım, bir de canım hocam Tarık Sezer önderliğindeki O Ses jürisinin karşısına çıktım aynı hafta jsjsjss. Hızlıca da sürecin içinde buldum kendimi, bayağı 1. sezonun ilk onaylanan yarışmacılarından birisi olmuştum . Murat Boz’un diz çökmek suretiyle beni anında ikna ettiği yarışma süreci yarı finale kadar ilerledi. “Sil baştan” söylediğim gece Türkiye halk oylamasında 1. oldum derken konular ciddileşti. 21 yaşında adımı ülkeye duyurabilme şansını yakalamış, bir çok önemli sektör insanını tanıyıp hayallerimin fitilini ateşleyebilmiştim. 2012’de yarışma bitti, o parlama ve bilinirlik sayesinde konserler vermeye başladım ama henüz şarkılarım yoktu, mimarlığı bitirmeliyim derken, atlılarr hedefimizzzz albümdür diyip koşturmaya başladım. Çünkü artık yeteneğimin varlığı görünür anlamda onaylanmış oldu, dolayısıyla ben de iyice ikna olup, özgüven geliştirip daha da sıkı bağlandım sürece.
SON ÇALIŞMANIZ OLAN ‘’HASTA’’ İLE MÜZİKSEVERLERLE BULUŞTUNUZ. ÇALIŞMA SÜRECİNİZ NASIL GEÇTİ. BU ŞARKINIZDA KİMLERLE ÇALIŞTINIZ. BİRAZ BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ?
Her şarkının yayınlanacak kıvama gelme süreci sancılı oluyor aslında. Çok detaylı bir süreç her anlamda. Prodüktör- şarkı yazarı arkadaşım Mert Yıldız’ın üretimi “Hasta”. O dönem 4 müzisyen başka slow bir şarkı üzerinde çalışırken Mert bi anda dinletti ve aşırı samimi buldum şarkıyı, denedim ve 1.5 ayda 2-3 farklı okuma üslubu deneyip, Mert Yıldız - Osman Çetin ortak prodüksiyonu olarak düzenlemeden, mix-mastering ten emin olup heyecanla finelledik.
MÜZİK TARZINIZI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ? SİZİ DAHA FARKLI TARZLARDA DA GÖRECEKMİYİZ?
Ben pop yapıyorum bir Pop artistiyim, ve tam da bu sebepten toplum beğenilerini daha iyi okumak ve daha hızlı adapte olmak durumundayım. Müzik türleri daha organik biçimde yanyana gelebiliyor artık ben de yeni şeyler denemeyi seviyorum. Bu yüzden popum bazen R&B, bazen de arabesk soslu olabiliyor. Armonik bi füzyon yakalamaya çalışıyorum aslında. Enerji vermeyi de, dans ettirmeyi de hüzünlendirmeyi de seviyorum. Bir takım house-afrohouse ve ingilizce denemelerim var finalledikçe sürekli yeni şarkılarla buluşturmak istiyorum dinleyicilerimi ve tabi globalde de neler yapabileceğimi merak ediyorum.
ÜZERİNDE ÇALIŞTIĞINIZ YENİ ŞARKILARINIZ VE YENİ PROJELERİNİZ VAR MI?
Artık yaptığım şarkıları çok da bekletmeden, duygular sıcak ve güncelken yayınlamak daha iyi geliyor bana ve daha doğru buluyorum. O yüzden sürekli üzerinde çalıştığım bir şarkı oluyor. Demolarını hazırlıyorum ve en doğru prodüktörle buluşturmaya çalışıyorum. Kasım ve Aralık’ta yayınladığım şarkıların promosyon süreçleri devam ediyor. “Hasta” ya bi video klip gelebilir storyboard u hazır :) “Hikaye” nin de hücum kayıt-akustik, daha ham bir halini hazırlıyorum yakın zamanda yayınlanacak. Sonra da artık kariyerimdeki Ep için hazırlıklarım başlayacak. Dansa da tekrar ağırlık vermeye başladım, yeni koreografiler ve performanslar hazırlıyoruz konserler ve klipler için.
KARİYERİNİZDE KENDİNİZE BELİRLEDİĞİNİZ BİR HEDEFİNİZ, HAYALİNİZ VAR MI?
İlk albümde ispanyol artist India Martinez’in Vencer El Amor adlı hitini adapte etmiştik Türkçe’ye. İspanya’da o da şarkının bir nakaratını türkçe söylüyor. Tatlı bir arkadaşlık geliştirdik müziğin evrenselliği sayesinde. Beraber bi şarkı yapmayı çok istiyorum. Bi yandan da arap kökenliyim, medeniyetler şehrinde büyüdüm, her dilden her dinden arkadaşlarım oldu. İçinde yoğrulduğum kültürü, çağdaş dünya müziğine adapte edebilmek, özgün ve öncü işlerle dünyada da adımı, müziğimi duyurabilmek en büyük hedefim.
KONSER VE SAHNE ÇALIŞMALARINIZDAN BİRAZDA BAHSEDEBİLİRMİSİNİZ?
Herbiri birbirinden ‘unique’ orkestra arkadaşlarımla, canlı sahne aranjmanları üzerine detaylı düşünüyoruz. İnteraktif olmalı, her zaman kitlenin reaksiyonunu maksimize edecek enerji yoğunluğunu yakalamaya çalışıyoruz. Görsel prodüksiyonda da etkileyici performanslar peşindeyim. Styling, videoart, art direction, saçmakyaj, fitliğim, kondisyonum, vital kapasitem; PopStar lık hepsinde iyi olmayı gerektiriyor. Hem mental hem bedensel bütünlüğümü korumak için sıkı tenis oynuyorum ve dans ediyorum. Festivaller sezonu için her anlamda idmanlar başladı diyebiliriz :D
RÖPORTAJIMIZA KATILARAK BİZE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ. SON OLARAK HABER CADDESİ OKUYUCULARINA VE SİZİ SEVENLERE NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Müzikle ilgili en sevdiğim şey yüzyüze tanışmasak da kalbimden, zihnimden çıkan bi kaç melodi ve cümlenin sizde de bir his uyandırdığını görmek. Yaşamın içinde benzer durumlarla mücadele ediyoruz, bu bağları kurabilmek yalnız olmadığımızı hissettiriyor. Sizler de iyi ki varsınız HaberCadde ekibi; kendimizi özgürce ifade edebilmek için alan tanımanız, detaylı özenli ilginiz değerli hissettiriyor, çok teşekkürler.
Yorum Yazın