İlk kitabınızı yazdınız? Neden ruhsal tekamül?
Bizler insani deneyim yaşamak üzere yeryüzünde yaşayan ruhsal varlıklarız. Ancak bu maddi dünyada ruhsal yanımızı özbenliğimizi unuttuk. Yaptığım yayınlarda gelen sorular ve etrafımda pek çok kişinin mutsuzluğunu ve huzursuzluğunu gördükçe manevi boşlukta olan insanların farkındalığını artırmada bir nebze de olsa payım olsun istedim. Günümüzde insanlar yaşadıkları olumsuzluklar karşısında kendilerini kurban ve mağdur olarak görüyor…Oysa hayat hepimizin karşısına istediğimiz değil ihtiyacımız olanı çıkarmaktadır. Yaşadığımız sürece iyi ya da kötü her ne geliyorsa başımıza bizim ruhsal olgunlaşmamızı eksik yanlarımızı tamamlamak içim geldiğini fark etmeliyiz. Hep aynı şeyleri yaparsak hep aynı sonuçlarla karşılaşırız. Yaşadıklarımızdan gerekli olan dersleri çıkarıp karşımıza çıkacak yeni sınavlara hazırlanmalıyız…Bizler seçimlerimizin sonuçlarını yaşıyoruz. Hiç kimseyi suçlamadan kendi seçimlerimize bakmalıyız gözden geçirmeliyiz…Dünya bir tekamül okuludur. Ve bu tekamülün sonu yok…Kitapta zahmetli ama huzura kavuşturacak ruhsal tekamül yolculuğumuz için gereken gücün yaradılışımızla birlikte içimize yerleştirildiğini çeşitli hikayelerle anlatmak istedim.
Bugüne neler yaptınız? Kendinizden söz eder misiniz?
1976 YILINDA Hatay’da doğdum. Küçük yaşlardan itibaren parapsikoloji ve metafizikle ilgilenmeye başlamıştım. Düşünce Gücü Metapsişik alanında eğitimler aldım. Telekinezi durugörü, duru işiti ve rüyalarımla başlayan süreç hislerimin gelişmesine ve güçlenmesini sağladı. Türkiye de ilk olarak Rüya yorumcusu olarak tv programı yaptım. Konuk olduğum birçok programda yine hislerimi ve durugörü yeteneğimle deprem, uçak kazası Taksim patlaması gibi birçok olayı önceden hissederek öngörülerimi söyledim. Ardından çok kısa bir süre sonra 2008 öngörülerim oldu. Birçok ünlü hakkında yaptığım öngörüler gerçekleşti…
Sizce günümüz insanının en önemli sorunu nedir?
Günümüz insanı artık her şeye çok çabuk ulaşabiliyor. Teknoloji, hızlı iletişim, insanlara dayatılan maddiyatçılık hepimizin ruhunu boşalttı. Ruhundan uzaklaşan her varlık mutsuzluğun ve huzursuzluğun içine düşüyor. Sosyal medyada yüzlerce binlerce arkadaşı ve takipçisi olan ama içsel bir yalnızlık yaşayan bir insan var günümüzde…Kendimize yabancıyız kendimizden uzaklaştık. İç sesimize kulak vermez olduk. Egomuzun nefsimizin esiri durumundayız. Egosunu doğru yönetmek farkındalığın ruhsal tekamülün de başlangıcı…Maneviyat eksikliği dünyevi değerlere aşırı bağlılık bizleri tatminsiz, nankör ve mutsuz varlıklar haline getirdi. Kendini unutan günümüz insanına kendiyle buluşturmak için böyle bir kitabı yazma gereği hissettim. Yeryüzüne ruhsal tekamüle erişmek için geldiğimize dikkat çekmek istiyorum.
Siz ruhsal tekamülün neresindesiniz?
Her insan gibi ben de yaşamımda maddi manevi zorluklarla karşılaştım…Karşılaşmaya da devam ediyorum. Dünya bir okul…Tekamülün de sonu yok…Ruhsal tekamül yolculuğunda ilk durağım bakış açımı değiştirmek oldu. Başıma gelen olumlu olumsuz her olayın yüksek hayrıma olduğunun farkına varıyor ve kabul ediyorum…Tam teslimiyet ve tevekkül…Her durumda şükretmek…Yani farkındalığın keyfini iç huzurunu yaşıyorum. Yeryüzünde faniliğimizi her durumda hatırlayarak düşünce, duygu ve davranış bütünlüğü içinde yaşamak ruhsal olgunlaşmanın anahtarları. Özü sözü bir olmak…Mevlana ne der “Kalp denizse dil kıyıdır. Kalpte ne varsa kıyıya o vurur”. Ruh ve zihin uyumundan söz ediyorum. Kendinizle sık sık görüştükçe ve yüzleştikçe ruhsal olgunlaşmada çok yol alıyor insan.
Ruhsal tekamülün önündeki engeller nelerdir? Kurtulmak için neler yapmalıyız?
Egoyu besleyen değişime direnen sabit düşünce kalıpları, dünyevi değerlere aşırı bağlılık, değişime yüksek direnç, öfke, kibir, hırs, kıskançlık, kıyaslama gibi egonun sesi olumsuz enerjiye sahip duyguların tümü ruhsal olgunlaşmanın önündeki engeldir…Özümüz sevgi ve huzurla yaratılmıştır. Ancak hiç durmadan konuşan zihnimiz bizi sevgiden ve huzurdan uzaklaştırır. Öncelikle iyimser bakmalıyız hayata…Düşüncelerimizi olumlu hale getirmeliyiz, ruhumuzun hazmedebileceği kendimizin ve bütünün hayrına çabayı ve emeği verdikten sonra kayıtsız şartsız yaradana teslim olmaktır esas…
Allah’a inanmak ve Allah’ı bilmek. Tekâmüle giden yolda en önemli unsurlardan bir tanesidir. Herkes Allah’a inanır ama herkes Allah’ı bilmez. İnanmak ve bilmek arasındaki tek fark, inandığımız şeyi sorgulamayız. Bildiğiniz şeyi sorgulayarak öğrenir ve hayatınızı o doğrultuda şekillendirebilirsiniz. Bu kitabın bu zor hayat koşullarında yaşadığımız olumsuzluklar da herkese bir ışık olacağına geçmişin acılarından çıkan dersleri ceplerine koyarak yeni bir bakış açısı yakalayacaklarına inanıyorum.
Huzursuz endişeli ve kaygılı insanlara ne önerirsiniz?
Günümüz insanının görüşmediği tek kişi kendisi….Çok sosyal ama kendiyle görüşmüyor buluşmuyor…Kendini keşif ruhsal tekamülün başlangıcı…Ben kimim? ne istiyorum? Sorularını sorabilmeli insan kendine. Kendim için mi başkalarının veya toplumun bana biçtiği hayatı mı yaşıyorum diye sorabilmeli…Öncelik kendimizle yüzleşmemiz…Kendiyle yüzleşen güçlü ve zayıf yanlarıyla karşılaşır… Ve bizler hem çok güçlü hem çok aciz varlıklarız. Bunu kabul ettiğimiz anda kendimizle barışı da sağlarız. Çok güçlüyüz yaradanın birer parçasıyız. Yaradılışımızdan fıtratımızdan, yaradandan uzaklaştıkça çok zayıf aciz varlıklarız. İşte burada tam teslimiyet ve tevekküle bırakmalıyız kendimizi. Endişe kaygı ve huzursuz kişilere kayıtsız şartsız teslim etmelerini enerjilerini her durumda yüksek tutmalarını öneririm. Bedensel hastalıkların çoğunluğu negatif düşünce, endişe ve kaygılardan kaynaklandığının fark etmelerini öneririm. Sorunlar olumsuzluklar hep olacak hayatımızda…Sorunların enerjimizi yok etmesine izin vermeden sorunun değil çözümün ortağı olmayı seçmeliler. Hayat hızla akıyor ve değişiyor. Sürekli değişim ve gelişim içindeyiz…Enerjilerini çalan olumsuz, kötümser, umutsuz sürekli aynı konudan söz eden insanlardan uzak dursunlar. Hayır demeyi öğrensinler…Öncelikle kendileri ne istiyor bunun farkına varmalarını öneririm.
Kitabınızın bölümlerinden söz eder misiniz? Hangi konulara yer verdiniz?
İnanarak istemenin gücüne, çarka temizliğinin önemine, ruhsal korunma ve topraklanma yöntemlerine, kendine güvenme ve sevme egzersizi gibi günümüz insanının ihtiyacı olan ruhsal ve zihinsel farkındalık sağlayacak pek çok konuyu hikayelerle süsleyerek anlattım. Kitapta yaradılışla insanın ruhsal dna’sına kodlanan Yaradanın 99 ismi Esma-ü Hüsna’nın gücüne yer verdim.
Kitabınızda? Esma-i Hüsna’nın enerji çakralarını açtığınızı belirtiyorsunuz… Enerjimizi dengelemek için ne önerirsiniz?
Esma-ü Hüsna ruhsal dna’mıza kodlanmış bir hazinedir. Her bir ismin yaşamda bir yansıması vardır. Ruhumuzun şifası olan esmalar ruhsal dengemizi ve enerjimizi dengelemek yaradanın bizlere sunduğu bir şifa kaynağıdır… Düzenli olarak doğru esmaları çekerek enerji çakralarımızı bloke eden olumsuz enerjilerden kurtarabilir ve enerjimizi dengeye getirebiliriz. Hayatın sırrı dengedir. Dua etmek yaradanla konuşmaktır. Dualar çok güçlü enerjilere sahiptir. Dua tam teslimiyetin ve iç huzurun ilk kapısı ruhsal tekamülün ilk durağıdır.
Kitabın Bölümleri
1-Tekamül
2- Allah’a Güvenmek Tevekkül
3-Affetmek
4-İnancın İstemenin ve Sabrın Gücü
5-Öfke Kontrolü
6-Esma-ül Hüsna ve Sırları
7-Çakra Açma Yöntemleri
8-Ruhsal Arınma Yolları
9-Topraklanma
10-Kendine güven ve sevme egzersizi
Ruhun Sesiyle Ruhsal Tekamüle Yolculuk
Yediveren Yayınları
Fiyatı: 15 TL
ŞÜKRAN KARAOĞLAN KİMDİR
Şükran Karaoğlan Hakkında:1976 yılında Hatay’da dünyaya geldi. Mustafa Kemal üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu. Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde pedagojik formasyon aldı. Doğuştan gelen psişik ve paranormal olaylarla 5 yaşında tanıştı ve yıllar geçtikçe hisleri kuvvetlendi. İlerleyen zamanda aldığı metafizik ve manevi eğitimlerle gelişti. Kendi alanında çok iyi üstad (hocalardan) özel eğitimler aldı. Zaman içinde duru görü yeteneği gelişti. 2008 yılında durugörü yeteneğiyle Van depremi, Taksim patlaması, uçak kazası v.b birçok olay hissedip söylediği olaylardan sadece birkaçı...
RÖPORTAJ:Şükran İLHAN
Yorum Yazın