Erdoğan, 8 Mart Kadınlar Günü sebebiyle mesaj vererek annelere seslendi...
İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
- Mardin'i tarif etmekte lisan kısa, kalem kırıktır. Mardin bir medeniyet şehridir. Dinlerin dillerin farklılıkların buluştuğu bir şehirdir. Mardin tarih şehridir, ilim şehridir. Kardeşlik şehri. Mardin dirayetli, yürekli anadolu kadınlarının şehridir. Mardin bir açıkhava müzesi. bu görünümüyle tarihiyle kültürüyle kardeşlik dayanışmasıyla tüm dünyaya anlamlı bir örnek teşkil eden şehir.
- İşte 8 martta Mardinli kardeşlerimizle, buradan en anlamlı mesajları iletmek için burada biraraya geldik. Ben salı günü partimin grup toplantısında da ifade ettim. Bu yıl 8 Mart'ta Van'ın depremzede kadınları hatırlanmayı ziyadesiyle hakediyor dedim.
- Büyük acılar yaşayan ancak zaferi elde eden Kuzey Afrika'nın Fas'ın Tunus'un, Cezayir'in, Libya'nın ve Mısır'ın kadınları bu 8 Mart'ta hatırlanmayı, anılmayı fazlasıyla hak ediyor dedim. Suriye'deki kadınların da hatırlanacakları anı yakalamaktır mesele.
- Onlarca yıldır 8 Mart'ı buruk karşılayan ve isimleri anılmayan Afganistan'ın, Irak'ın, Somali ve Filistin'in kadınları bu yılda aynı burukluğu yaşamyaa devam ediyorlar. Şam'ın, Suriye'nin kadınları hatırlanmayı özellikle hakediyorlar. Kendilerine Mardin'nden selamlarımızı iletiyoruz.
- Tüm dünya kadınlarını kanayan coğrafyalardaki kadınlarla dayanışmaya, onların sorunlarıyla empati kurmaya çağırıyorum. Hiç kuşkusuz cinsiyet ayrımcılığı en az ırkçılık kadar kötüdür.
- Dünyanın pek çok yerinde kadınlar hem ırkçılıkla hem de cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da yaşanan hadiseler karşısında başta Batılı ülkeler olmak üzere dünya maalesef başarısız bir imtihan verdi.
- Fransa ne diyor. Göçmenleri atacağız diyor. Hani AB'de böyle bir şey yoktu. Hani AB'nin başat ülkesiydin. İşte bunlar bu. Bunlarda insanın değeri yok. Sıfatı göçmenmiş. Ama bizde insandır. Biz böyle bakarız.
- Demokrasiyi hakedip etmedikleri tartışma konusun yapıldı. Bu tartışmaların temelinde ayrımcılık ve kibir vardır. BM Konseyi'nin Suriye'de yaşanan acılara vicdan gözüyle bakmadığı açıktır. Nitekim, geçmişte ve bugün Filistin'de yaşanan acı da görülmemiş, hissedilmemiştir, göz yumulmuştur.
- Bu manada kadınların hem cinslerini, çok daha iyi anlayacaklarına inanıyoruz. Taciz, tecavüz ve şiddetin pençesindeki kadınlara yine kadınların sahip çıkması inanıyorum ki kadınların yüreklerini ortaya koymaları çözüm süreçlerini artıracaktır.
- Kadınlar kendi meselelerine sahip çıktığında insaf, vicdan sahibi erkekleri daima yanlarında bulacaklarından hiç şüpheleri olmasın.
- Mardin'li kadınların dikkatlerini çekmek istiyorum. Aralık ayında güvenlik güçlerimiz Cudi Dağı ve çevresinde büyük bir operasyon yaptılar. Mağaralarda saklanan teröristelr etkisiz hale getirildi. Bazı görüntüler de paylaşıldı kamuoyuyla. Bir mağarada komutan saatler boyunca teröristleri ikna etmek için uğraşıyor.
- Sağ olarak oradan çıkarmak için saatlerce dil döküyor. Sizi anne babanıza götüreceğiz denildiğinde mağaradan 18 yaşında gençler çıkıyor. Komutan birine soruyor. Bakın burası çok anlamlı. Annen baban sağ mı diyor? Verilen cevap ben ayrıldığımda sağ idiler. Ne zaman ayrıldın diye soruyor komutan. 5 yıl önce diyor. Ben aslında o 5 yılın da sağlıklı olduğuna inanamıyorum. O mağarada kaldığı sürece zaman durmuştu çünkü. Kim bilir belki 6 belki 7 yıl.
- Daha 13 yaşında bir çocuğu annesinden babasından kopararak dağa çıkarıyorlar. Tam 5 yıl boyunca da o çocuk ne annesinden ne babasında haber alamıyor. Yerin 150 metre derinliğnide hapsedilen, özel eğitimlere tabi tutulan çocuklar var.
- Benzeri bir manzara 5 kadın teröristin Diyarbakır'da bir mağarada infaz edilmesinde yaşandı. PKK Baskısından kurtulmak için kaçıyorlar, ancak yaklaanıyorlar. Bir mağarada günlerce işkence görüyorlar, sonrada öldürülüyorlar. anne babasının fiske vuramayacağı kızları öldürülüyor. İranlı bir terörist bu kızların aileerini arıyor, örgüt tarafından çocuklarının öldürüldüğünü söylüyor. Hadise bu şekilde ortaya çıkınca terör örgütünü ifadesi çok manidar. Ailelere çocuklarını jeneratör gazından çıkan gazdan zehirlenerek öldüğünü söylüyorlar.
- 13 yaşındaki çocuğunu dağa kaptıran, o acımasız mağaralara kaptıran annenin yaşadığı acı dağlar kadar büyük bir acıdır... anneler bu meseleye el koymak zorundadır. Anneler çocuklarına sahip çıkmak, terörün kıskacından çekip almak zorundadır. 8 mart dünya kadınlar gününde bir anneyi özellikle anmak, ismini zikretmek istiyorum. 29 Ekim 2011 de bingöl de bir canlı bomba şehrin en kalabalık olduğu bir saatte üzerindeki bombayı patlattı.
- O sırada Hatice Belgin adlı hanım kardeşim, yanında 3 çocuğu ile birlikte bayram alışverişine çıkmıştı. Belgin, çocuklarına bir zarara vermemesi için bedenini siper etti, çocuklarını ve etraftaki insanları kurtardı, ancak kendisi hakka yürüdü. Kendisini buradan bir kez daha rahmetle yad ediyorum. O cesaret, kahramanlık, annelik hissiyati ile dolu yüreğinden dolayı hürmetle yadediyorum.
- Bazıları anne kelimesine itiraz ediyorlar. Ama bunların aile diye bir kavramı beyinlerinde yok. Bunların anlayışında millet diye bir anlayış da yok. Biz analığı yüce bir makam olarak değerlerimizden aldık. Anneye saygıyı bu değerlerimizde bulduk. Cenneti de annelerin ayakları altında bulduk. Ben hep annemin ayağının altını öptüm. Çünkü orada cennetin kokusu var.
- O mantık bizim anlayışımız değil. AK Parti'nin iktidarını beğenirsiniz, beğnemezsiniz. Ama biz anneye ayrı bir değer veriyoruz.
- Yine bu 8 Mart'ta Eylül ayında Batman'da karnında doğmamış bebeği ile katledilen Mizgin Doru'yu, Siirt'te bir araba içinde katledilen 5 kadını da rahmetle anıyorum.
- Çocuğu dağda olan kadınlarda terör örgütüne seslerini yükseltmesini istiyorum. Kadınların da erkeklerinde PKK örgütünün gerçek yüzünü algılamalarını istiyorum. Çekin elinizi çocuklarımızın üzerinden demelerini bekliyorum. 13 yaşındaki çocukların eline silah veren kendi içinde alçakça infazlar gerçekleştiren, çocuklarının gözü önünde anne katleden bir örgüt, artık bu topraklardan silinip gitmek zorundadır.
- Bu topraklar annelerin mübarek göründüğü topraklardır.
Bu topraklar, bu topraklardan doğan medeniyet, öldürmeyi en büyük günah saymış topraklardır. Bu toprakların Kendine yakışanı öldürmeye, teröre karşı tek yürek halinde dur diyeceğine inanıyorum.
- Kadın haklarında en ileri standartları yakalamak için 9 yıldır büyük bir çaba içindeyiz. Siyasal, sosyal ve demokratik reformlarla önemli mesafeler katettik. Hani konuşuyorlar bunlar. Şu kadar kadın milletvekili oranım var diyor. Sayıyı söyle deyince hepsi susuyor. Hepsinin toplamı 40 etmiyor. Ama bizim sadece AK Parti olarak 46 kadın milletvekilimiz var. Biz onlara farkatmış durumdayız. Bu özellikle partimizin geldiği noktayı temsil ediyor. 81 vilayetin tamamında kadın hareketinin olduğu bir numaralı yine AK Parti.
- Bunlar güya kadın toplantısı yaparlar, toplantının yarıdan fazlası erkektir. Ama AK Parti öyle değil. Çünkü il, ilçe beldelere varıncaya kadar kadın teşkilatıyla örgütlenmiş bir parti. Ve kongrelerini yapmak suretiyle bir örgütlenme.
- 2002 yılında Türkiye'de yetişkin okur yazarlık durumu, kadınlarda yüzde 79.9. Şu anda neredeyiz. Yüzde 88. Eşimle birlikte haydi kızlar okula kampanyası başlattık. Eşimin Şanlıurfa'da başlattığı kampanya 350 bin kız çocuğunu okulla buluşturdu.
- 2002'de yüzde 45 olan ortaokullarda okullaşma oranı yüzde 66 ya ulaştı. Yükseköğretimde yüzde 13'ten yüzde 30
- Sağlıkta yanı şekilde ilerleme kaydettik. Anne ölümleri 2002 yılında yüzbinde 30'du. Bugün yüz bin de 18'e kadar geriledi. Doğumların sağlık kuruluşunda 2002'de yüzde 78 iken, bugün yüzde 90'a yükseldi. Bebek ölüm hızı binde 37'den 20'ye geriledi.
-Yasa değişiklikleri, Anayasa değişikliği ve genelgelerle engelleri kaldırmanın yolu özellikle bu yolları aşmanın gayreti içinde olduk. Eğitim de sağlıkta uyguladığımız sosyal politiklarla kadınların hayatını her alanda kolaylaştırdık.
- Eşi vefat etmiş ve ihtiyaç içinde olan hanım kardeşlerimizi tespit ettik. Ve bu kardeşlerimize düzenli nakdi ödeme yapmaya başlıyoruz. Bu kapsama giren eşi vefat etmiş ihityaç sahibi olan 150 bin hanım kardeşimiz bulunuyor. 16 Şubat'ta Aile ve Sosyal Politikalara Bakanlığımız genelge yayımladı ve başvuruları topluyor.
Eşi vefat etmiş kadınlara 2 ayda bir aylık 250 TL ödeyeceğiz.
- Hükümetimiz, ilgili komisyonlarımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlarımız yoğun bir programla hazırladılar. ama bizim bu hediyeyi size sunmamızı engellediler. Ama bu yasasınn yarısı falan meclisten geçti gibi.
- Bugün biteceğine inanıyorum. Büyük ihtimalle önümüzdeki haftada Cumhurbaşkanımıın onayını alır ve yürürlüğe girer. Ailenin Korunması ve Kadına yönelik şiddetin önlenmesi yasa tasarısı ile kadınlar için yeni bir dönem başlayacak.
- Çocuk ve aile bireyleri koruma altına alınacak. Mağdurun can güvenliği için koruma hakim veya mülki amir tarafından alınacak. Gecikme olmaması için kolluk kuvveti tarafında da verilebilecek. Mağdurlara can güvenliğinin yanısıra ekonomik ve adli destek verilecek. İhtiyaç halinde barınma sağlanacak. Evini iş adresini değiştirmesi sağlanacak.
- Mağdurların nafakaları çok hızlı şekilde tahsil edilecek. 7 gün 24 saat uzman personelin çalışacağı birimler oluşturulacak.hanı��re�I 0�i tespit ettik. Ve bu kardeşlerimize düzenli nakdi ödeme yapmaya başlıyoruz. Bu kapsama giren eşi vefat etmiş ihityaç sahibi olan 150 bin hanım kardeşimiz bulunuyor. 16 Şubat'ta Aile ve Sosyal Politikalara Bakanlığımız genelge yayımladı ve başvuruları topluyor.
Eşi vefat etmiş kadınlara 2 ayda bir aylık 250 TL ödeyeceğiz.
- Hükümetimiz, ilgili komisyonlarımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlarımız yoğun bir programla hazırladılar. ama bizim bu hediyeyi size sunmamızı engellediler. Ama bu yasasınn yarısı falan meclisten geçti gibi.
- Bugün biteceğine inanıyorum. Büyük ihtimalle önümüzdeki haftada Cumhurbaşkanımıın onayını alır ve yürürlüğe girer. Ailenin Korunması ve Kadına yönelik şiddetin önlenmesi yasa tasarısı ile kadınlar için yeni bir dönem başlayacak.
- Çocuk ve aile bireyleri koruma altına alınacak. Mağdurun can güvenliği için koruma hakim veya mülki amir tarafından alınacak. Gecikme olmaması için kolluk kuvveti tarafında da verilebilecek. Mağdurlara can güvenliğinin yanısıra ekonomik ve adli destek verilecek. İhtiyaç halinde barınma sağlanacak. Evini iş adresini değiştirmesi sağlanacak.
- Mağdurların nafakaları çok hızlı şekilde tahsil edilecek. 7 gün 24 saat uzman personelin çalışacağı birimler oluşturulacak.
Yorum Yazın