© Haber Caddesi 2021

GAZİNO KÜLTÜRÜ SANATÇILARIN YÜZÜNDEN BİTTİ

Muhteşem yorumu, bir birinden güzel eserleriyle bir döneme damga vurdu… Daha çocuk yaşlarda müziğe karşı büyük hevesi vardı ünlü sanatçı Ayşe Taş’ın… Okul gecelerinde söylediği şarkılarıyla dinleyenlerini mest ediyordu. 1955 yılında Ordu'nun Ünye İlçesi'nde dünyaya gelen Taş, . İstanbul Devlet Konservatuarı'na gitmeye hak kazandığı halde maddi imkansızlıklardan gidemedi. Bu durum onu inanılmaz üzmüştü. Onun tek hedefi sanat dünyasının en iyileri kervanında yer almaktı. Hedefine ulaşmak için gecesini gündüzüne katarak çalıştı. Musikî çalışmalarında en büyük desteği eniştesi Ayhan Kocagöz alan Ayşe Taş, müzik hocası Ali Nihat Karamemişoğlu’ndan dersler alarak soluğu Ankara’da aldı. Müzik Dünyası’nın hanım efendisi billur sesli sanatçısı Ayşe Taş dününü bugününü konuştuk. Haydi buyurun sohbetimİze…

BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ?

Ben 1955 yılında Ordu'nun Ünye İlçesi'nde dünyaya geldim. İlk ve orta öğrenimimi İstanbul'da tamamladım. Benim daha çocuk yaşlarda müziğe karşı büyük bir ilgim vardı. Eğitim yıllarımda okulun bu anlamda gözde öğrecilerindendim. Hocalarım ve arkadaşlarım sesimi çok beğenirsi. Okul gecelerinin vazgeçilmezlerindendim. İstanbul Devlet Konservatuarı'na gitmeye hak kazanmıştım. Ancak gidememiştim

NEDEN GİDEMEDİNİZ PEKİ?

Maddî yetersizlikler nedeniyle gidememiştim. Çok üzülmüştüm, hem de çok. Ancak yapılacak bir şey yoktu. Ailemin maddi durumu ortadaydı.

ZORU BAŞARDIM VE TRT KADROSUNA GİRDİM

O DÖNEMLER MÜZİK EĞİTİMİ ALDINIZ MI?

Tabi ki aldım. Bana en büyük desteği eniştem Ayhan Kocagöz verdi. Müzik hocası Ali Nihat Karamemişoğlu’ndan musiki dersleri aldım. Daha sonra Ankara'ya yerleşerek, kendi imkânlarımla çalıştım. Karşıma "Ziya Taşkent, Selahattin Altınbaş ve Saim Konakçı" çıktı. Benimle ilgilendiler. Önce Ankara Radyosu'nun Ön Dinleme Sınavları'nı, sonra da 1987'de Yetişmiş Sanatçı Sınavları'nı kazanarak "TRT Ses Sanatçısı" ünvanıyla TRT kadrosuna girdim.

YANİ ÇOCUKLUK HAYALİNİZ GERÇEKLEŞTİ DOĞRU MU?

Tebessüm ederek bu sorumuza yanıt veriyor… Aynen öyle oldu. Onun mutluluğu bir başkadır. Hedefe ulaşmak başka bir şey. Azmin elinden hiç bir şey kurtulmaz. Azimle koşturduğunuz bir işin sonu zafer ile sonuçlanır.

OLAN 42 ADET TÜRK SANAT MÜZİĞİ ESERİNİ BİR DEFTERDE TOPLADIM

BESTE ÇALIŞMALARINIZ DA VAR ANCAK BU YÖNÜNÜZ PEK LANSE EDİLMEDİ BUNUJ SEBEBİ NEDİR?

Evet bestekarlık yönümde var. Kamuoyunda pek bilinmedi. Müzik dünyasında ses sanatkarlığı kimliğimle hep ön plana çıktım. Güfte ve bestesi bana ait olan 42 adet Türk Sanat Müziği eserini bir defterde topladım. 1972 - 2005 yılları arasında kaleme aldığım bu çalışmalarımı yayımlamak size nasip olacak gibi görünüyor. Bir süre "Ankara Demir Çelik TSM Koro Şefliği" yaptım, ama yoğun tempo içerisinde olduğumdan Koro Şefliği'ni bırakmak zorunda kaldım.  Müzik yaşantıma başlarken hedefim TRT'ye girmekti. Çalışmalarım neticesinde bu hedefime nail oldum Allah'a şükür. Bundan sonraki hedefim ise bildiklerimi bizden sonraki arkadaşlarımıza aktarmak. Bunun için bir müzik evi açmak, en azından Türk müziğine hizmet adına koro kurmak diyebilirim.

SİZ NE ZAMAN EVLENDİNİZ?

Ben 1980 yılında en büyük destekçim Kemal Bey'le yaşamımı birleştirdim. "Lâle ve Serkan" adlı iki evlâdım, Timur ve Tuğra adında iki torunum var.

GAZİNOLARIN KAPANMASI BİZİM KABAHATİMİZ

GAZİNO KÜLTÜRÜNÜN YOK OLMASININ SEBEBİ NEYDİ SİZCE?

Gazino kültürünün kaybolması, gazinoların teker teker kapanmasını nedeni sanatçılardı. Gününü kurtarmak adına sahne için fahiş fiyatlar istendi. Durum böyle olunca da ne yazık ki gazinolar ardı ardına kapanmaya başladı.

KİMLERLE SAHNE ALDIĞINIZI?

Müziğe başladığımdan bu yana yaptığım sahne çalışmalarımda tabii ki birçok ünlü sanatçı ile sahne paylaştım. Bunlar kısa süreliydi. TRT'de yaptığımız programlar içersinde en etkilendiğim çalışmalar ise Müzzeyen Senar , Safiye Ayla , Perihan Altındağ Sözeri, Sevim Tanürek, Bülent Ersoy hanımefendilerle yaptığımız TV programlarıdır. Bu programlar beni mutlu etmiştir.

BİR DÖNEMİ GERİDE BIRAKMAK VE ANILARLA YAŞAMAK SİZCE NASIL BİR DUYGU?

Tabii ki her güzel şeyin sonu olduğu gibi müzik yaşamının da bir sonu olacaktır. Ama şunu da bilmek gerekir ki sanatçıdan emekli olmaz. Fakat kendimi yetersiz bulduğum anda çekilmeyi de bilirim. Ardımızdan gelen gençlerin yolunu açmamız gerektiğini düşünüyorum. Başta da belirttiğim gibi bildiklerimi onlara aktarmakla yetinirim. Doğru olan da budur.

HİÇ UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?

Gülerek yanıt veriyor… Sekiz yaşımdan bu yana müzikle uğraştığım ve sahne çalışmaları yaptığım için fazla bir anıya sahip değilim. Gerçekçi konuşmak gerekirse sahne tozlarından anılara vakit kalmadı. Ama nota öğrenme aşamasında bir yanlış ses yüzünden babam tarafından azarlandığım anı hiç unutamam.

ŞİMDİ NELER YAPIYORSUNUZ?

Ben TRT’den emekli olduktan sonra müzik yaşamıma ara vermeden devam ettim. Sahnesiz bir hayat düşünemiyorum. Sahne aşkı bir başka.. . Konserlere, festiivallere gidiyorum. Aynı zamanda İstanbul, Ankara, Gaziantep ve Didem’de koro yönetiyorum. Bu korolarda öğrenci yetiştiriyorum. Müzik dünyasına bir birinden güzel sesleri kazandırmaktan da ayrı bir mutluluk duyuyorum.

Bu keyifli röportaj için çok teşekkürler Ayşe hanım.

Ben teşekkür ederim Habib bey

RÖPORTAJ: Habib BABAR

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER