© Haber Caddesi 2021

ET TÜKETİME YETMİYOR

SETBİR Başkanı Yörük, ”Türkiye, kendine yetecek kırmızı eti, üretmek zorundadır. yapılan ithalatın geldiği nokta, endişe doğuruyor" dedi.

 

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yörük, ”Süt tozunda olduğu gibi, diğer süt ve kırmızı et ürünlerinin de Dahilde İşleme Rejimi kapsamına alınması ve üreticinin desteklenmesi halinde, iddia ediyoruz ki, süt ve et ihracatımız, yakın zamanda 1’er milyar doları rahatlıkla geçecektir” dedi.

Yörük, halk sağlığını, çocukların ve gelecek kuşakların sağlığını gözetmenin öncelikleri olduğunu söyledi.

MERDİVEN ALTI ÜRETİME DİKKAT

Merdiven altı ekonomisinin yasalara karşı çıkarak, bilinçli şekilde halkın sağlığını tehdit ettiğini ve bireyin en doğal hakkı olan sağlıklı yaşam hakkını elinden aldığını kaydeden Yörük, ”Sokak sütü gelişmiş ülkelerde çoktan unutulan, ancak ne yazık ki ülkemizde kanunen yasak olmasına rağmen, hala yaygın olarak tüketilen süt çeşididir. Bu sorunu çözmek için, öncelikle açık süt, çiğ süt, işlenmiş süt nedir, buna karşılık sokak sütü nedir, bu kavramlara yönelik olarak kamuoyunda farkındalık oluşturmamız gerekiyor” diye konuştu.

Hacettepe Üniversitesinin, Ankara’da satılan sokak sütleri konusundaki araştırmasının sonucuna dikkat çeken Yörük, 2001 ve 2010 yıllarının karşılaştırıldığında, işlenmiş sütte sıfır olan patojen bakterilerin, sokak sütlerinde büyük artış gösterdiğini belirterek, şöyle konuştu: ”Dikkatinizi çekerim, sokak sütlerinde, sağlığımızı tehdit eden patojen bakteriler, 10 yılda yüzde 55 oranında artmıştır. Evet, süt tüketimini arttırmalıyız. Ancak, toplum sağlığımız açısından, içme sütü tüketimini artırırken, bunun sağlıklı şartlarda olması da bir zorunluluktur. Bizler de sokak sütlerinin besin değeri ve mikrobiyolojik özelliklerinin bilinmesi ve toplumla paylaşılması için yoğun mesai harcıyoruz.”

YOK OLMA TEHLİKESİ VAR

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in, gıda güvenliği toplantısında da belirttiği, ”Türkiye’nin, yurt dışında marka alanını, gıda oluşturmaktadır. Türkiye kelimesi, gıda ile olduğu kadar, başka hiçbir ürünüyle anılmamaktadır” sözünü hatırlatan Yörük, ”Ancak ne yazık ki özellikle et ve süt sektörlerinde bu marka değerini ticari bir kazanca dönüştürmekte zorlanıyoruz” dedi.

Mustafa Yörük, özellikle, kayıt dışı, hayvan hastalıkları ve maliyetlerin yüksekliği gibi nedenlerden dolayı, küresel pazarlarda varolma ve rekabet imkanlarının kısıtlandığını belirterek, ”Oysa yakın çevremize, örneğin Rusya gibi et ve süt ürünlerinde net ithalatçı olan büyük pazarlara da ürünlerimizi satmak istiyoruz. Hükümetimizin, bu konuda başlattığı girişimleri takdir ile karşılıyoruz ama, sürecin istenildiği kadar hızlı ilerlememesi de bizleri üzüyor” ifadesini kullandı.

İhtiyaç duydukları dönüşümü sağlamaları halinde, Türk Cumhuriyetler, Ortadoğu, Rusya, Orta Asya ve Kuzey Afrika ülkelerinin en önemli et ve süt ürünleri tedarikçisi olabileceklerinin altını çizen Yörük, ”Süt tozundaki küçük bir destekle ihracatımız, 2010 yılında 169 milyon dolardan, 2011 yılında 227 milyon dolara ulaştı. Ancak, verilen desteğin, sadece süt tozu ile kısıtlı kalması, bizleri üzüyor. İhracat potansiyelimizi, tam olarak değerlendiremiyoruz. Bu nedenle, Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan’ın geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaştığı ’Bölgesel ve sektörel bazda, yeni teşvik paketini de büyük bir heyecanla bekliyoruz” diye konuştu.

SÜT VE ET İHRACATI 1 MİLYAR DOLARI GEÇECEK

Süt sektöründe geçen yıl elde edilen başarının nedeninin, Dahilde İşleme Rejimi’nin son derece mantıklı ve ekonomiye yarar bir şekilde kullanılması olduğunu belirten Yörük, ”Süt tozunda aradaki maliyet farkı, yerli üreticiye verilerek, üretici desteklenmiştir. Gelin bu sistemi, kırmızı et sektöründe de böyle kuralım. Üreticimizi destekleyelim, üretimimizi artıralım. Bu konuda, ivedilikle çalışmalara başlayalım. Bakanlık yetkilileri ve sektörümüzün temsilcileriyle ortak akıl üretelim, sistemi sağlıklı şekilde çalıştıralım” dedi.

Yapılacak toplantıların neticesinin, sektörün menfaatine olacağından kuşkuları olmadığını vurgulayan Yörük, şunları ifade etti: ”Süt tozunda olduğu gibi, diğer süt ve kırmızı et ürünlerinin de Dahilde İşleme Rejimi kapsamına alınması ve üreticinin desteklenmesi halinde, iddia ediyoruz ki, süt ve et ihracatımız, yakın zamanda 1’er milyar doları rahatlıkla geçecektir. Bu rakamlar çok iddialı gelebilir, ama inanın imkansız değil. Ülkemizin ve sektörümüzün potansiyeline güveniyoruz. Bir yılda ulaştığımız nokta, bu potansiyelin en büyük göstergesidir. Sayın bakanlarım, istiyoruz ki dünyaya açılırken bürokratik sıkıntılarda da boğulmayalım. İhracatta karşımıza çıkan en büyük engellerden biri, vizedir. Gümrük kapılarında uzun beklemelere yol açan kontroller, sıkıntı oluşturmakta ve sektöre zarar vermektedir. Bu sorunun çözümü için, hükümetimizin gerekli adımları atacağına, bizlere yardımcı olacağına kalben inanıyoruz.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER